Gönderi

Gezegenimiz yaşamına dört buçuk milyar yıl önce protosolar nebulanın (güneş sisteminin doğuşuna sebep olan bulut, bulutsu) merkezinde küçük, katı bir cisim olarak başladı. Diğer iç güneş sistemi gezegenleri gibi o da küçük katı cisimlerle kaynaşarak (toplanma denen bir süreç) yaklaşık olarak bugünkü boyutuna ulaştı. Yavru Dünya, yeni oluşmuş güneşi çevreleyen gaz ve toz bulutundaki maddelerden oluşan bir yağmura maruz kalan eriyik halde bir gezegendi. Soğudukça, devamlı olarak patlamalar yaşadı ve volkanlardan boşalan tehlikeli gazlardan oluşan bir atmosferi vardı. Doğal bir uydusu yoktu, ancak güneş sistemi oluşmaya başladıktan sonra 30 ila 50 milyon yıllık bir dönemde Dünya , yaklaşık Mars büyüklüğünde bir cisimle çarpıştı ve bu olayın enkazı kaynaşarak bugün tanıdığımız Ay'ı meydana getirdi. Genç dünya soğuyunca, kıtasal levhalar halini alan katı bir yer kabuğu oluştu. Bu levhalar, manto katmanının tam üstünde gezinir. Mantonun altında iki kısma ayrılan çekirdek vardır: İç ve dış çekirdek. Katmanların bu oluşumuna ayrımlaşma denir ve bu sadece dünyada meydana gelmemiştir. Diğer gezegenlerin yani sıra cüce gezegenlerin, Ay'ın veya bazı asteroidlerin de ayrımlaşmış katmanları vardır. 3,8 milyar yıl önce bombardıman periyodu ve sık sık gerçekleşen çarpışmalar son bulduktan ve Dünya'nın yerkabuğu soğumaya başladıktan sonra okyanuslar oluşmaya başladı. Oldukça kısa bir süre süre içinde de ilk yaşam formları belirdi. Bunlar atmosferi oksijen ile doldurdu ve zaman içinde gaz örtümüz, biz de dahil olmak üzere, daha çeşitli yaşam formlarını desteklemeye elverişli hale geldi. Dünya, diğer iç güneş sistemi gezegenleri ile birlikte 5 milyar yıl daha var olacak. İşte o zaman güneş şişerek kırmızı bir deve dönüşecek ve bütün güneş sistemini daha da ısıtacak. O noktada Dünya'daki okyanuslar kaynayarak buharlaşacak ve gezegen, içinde yaşam bulunmayan bir kora dönüşecek. OKYANUSLAR NEREDEN GELDİ? Dünya oluştuğunda denizler yoktu. Peki o zaman bunlar nereden geldiler? Bir teoriye göre, kuyruklu yıldız çekirdeği denen sayısız buzdan cismin dünyaya çarpması sonucu ortaya çıktılar. Bunlar özellikle iç güneş sisteminin oluşumu sırasında çokça mevcut olduklarından rahatlıkla yeni doğmuş Dünya'yla çarpışmış olabilirler. Yine de bazı bilim insanları burada kendiliğinden bir su kaynağının var olması gerektiğini öne sürmektedir. Birbirlerine kaynayıp Dünyayı oluşturan aynı gezegen - öncesi en fazla su ve buz da mevcuttu. Yani okyanusların, dünyayı oluşturan katı bileşenlerin içinde bulunan sulardan gelmiş olması da mümkündür. DÜNYA'DAKİ YAŞAMIN KAYNAĞI Peki dünyadaki yaşamın kaynağı nedir? Burada yaşam nasıl başladı? nerede başladı? Bu sorulara kesin olarak yanıt vermek zor olsa da ilk canlı varlıkların kimyasal kaynaklardan doğduğu açıktır. Bazıları bunun sığ gölcüklerdeki organik molekül öbekleri olarak başladığını tahmin etmektedir. Bazıları da hayatta kalabilmek için su sıcaklık ve organik ( karbon içerikli) maddelere ihtiyaç duyan yaşamın okyanus tabanlarındaki volkan ağızlarında başladığını ileri sürer. Yine başka bir kısımda atmosferimizdeki karmaşık organik moleküllerin yıldırımlarla harekete geçtiğini ve bunun da yaşamın oluşmasına yol açtığı düşünmektedir. Bilim insanları burada yaşamını nasıl oluştuğuna dair soruya yanıt bulmaya çalışırken araştırma örnekleri, belirli biçimlerde bir araya gelen kimyasal elementlerden doğduğu konusunda hemfikirdir. Sadece güzel bir mekan, biraz enerji ve biraz zaman yeterliydi.
Say Yayınları
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.