Cinselliğe duyulan özlemin olumlu ifadelerinin bizleri birbirimize bağladığı bir dünyada, hepimiz gelişimimizi destekleyip besleyecek cinsel pratikleri seçmekte özgür olacağız. Bu pratikler gelişigüzel cinsel ilişkiye girmeyi veya cinsel ilişki kurmamayı tercih etmek olabilir, bir tek cinsel kimlik ve tercihi kabullenmek de olabilir; yahut cinsiyeti, ırkı, sınıfı ve cinsel tercihi ne olursa olsun, erotik tanımaların kıvılcımını hissettiğimiz o insanlarla etkileşim sonucu yaşayacağımız, haritası çıkarılmamış arzular arasında başı boş gezinmeyi tercih etmek de olabilir. Cinsel özgürlük hareketinin yeniden başlayabilmesi için cinselliğe dair radikal feminist diyalogların tekrar gün ışığına çıkması gerekmektedir.