Gönderi

Japonya Kadın Üniversitesi’nde profesör ve ulusal aşırı çalışma sorunu üzerine bir uzman olan Ikuro Tagaki’nin bu konudaki yorumu şöyle; “Japonya yoksul bir ülkeyken, tatile çıkmak neredeyse günahtı. Çok çalışmak, yakın zamana kadar evrensel bir erdemdi.” Japonca dili bile iş ahlakını destekler. Japoncada boş zaman anlamına gelen yoka’nın tam karşılığı ‘kalan zaman’dır. “Serbest zaman, (çalışmaya) eşit değerde görülmez” Hükümet, Japonların işyerlerine duyduğu sadık sevgiyi bütünüyle kabul ederek, epey Japonlara özgü bir yolla tatili teşvik etmeyi seçmişti. Reklam kampanyaları ülkeyi şuna benzer sloganlarla doldurmuştu; “Tatil yapmak işteki ustalığınızın bir kanıtıdır.” Bir yaz ayında, ülkenin dört bir tarafında, yatan bir leoparın yanına uzanmış safari elbiseli, rahatlamış iki Japon ile cennet gibi bir dağ sahnesinin yer aldığı posterler yükselmişti. Her posterin üzerinde o yazın sloganı, “Hotto Haftası” -Japonca rahatlama anlamındaki kelime ve İngilizce “sıcak” sözcüğü ile yapılan bir kelime oyunu- vardı. Bunun hemen yanında Çalışma Bakanlığı’nın daha doğrudan, Japonca bir mesajı vardı, tercümesi de şu şekildeydi: “Size bir hafta tatil yapmanızı emrediyoruz.” Önemli bir Japon gazete, Asahi Shimbun, binasının duvarlarına haşin-görünümlü bir patronun telefona bağırışını gösteren bir poster yapıştırmıştı. Patron şöyle diyordu: “İşe gelirsen, seni kovarım.”70 Ancak Japon işkolikliği bir kez daha, bir savaşı kazanıyor görünüyordu. Hükümet kampanyası başladığından beri kullanılan tatil günlerinin oranı pek de değişmemişti: 1986 yılında yüzde elliye karşı 1992 yılında yüzde elli üç.
Zamanın Coğrafyası
Zamanın Coğrafyası
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.