Gönderi

Risale-i Nur Dışındaki Kitapları Okuma Meselesi
Risale-i Nur dışında da diğer kitaplara ağırlık vermek ne kadar doğru? Doğruysa bile ölçüsü ne olmalı? Bu sorunun cevabını zamanında çok düşünmüştüm. En son kararım şu oldu: Risale-i Nur’un yanında kesinlikle ilmihâl, siyer, tarih vb. okunmalı. Bunun dışında kalan tasavvuf/ahlâk ve tefsir kitapları gibi kitaplar da düzenli olarak okunabilir fakat insan, zihnî temellerini Risale-i Nur mesleğiyle atmalı çünkü Bediüzzaman Said Nursî hazretleri Risale-i Nur’u asrımızın hastalığına göre yazmıştır. Kastamonu Lahikası’nın 114. mektubunda şöyle yazar: "Diyorlar: ‘Said yanında başka kitapları bulundurmuyor; demek onları beğenmiyor. Ve İmam-ı Gazâlî'yi (r.a.) de tam beğenmiyor ki, eserlerini yanına getirmiyor.’ " "İşte bu acip, manasız sözlerle bir bulantı veriyorlar. Bu nevi hileleri yapan, perde altında ehl-i zındıkadır; fakat, safdil hocaları ve bazı sofuları vasıta yapıyorlar. Buna karşı deriz ki: Hâşâ, yüz defa hâşâ!" "Risale-i Nur ve şakirtlerinin bir üstadı olan Hüccetü'l-İslam İmam-ı Gazalî ve beni Hazret-i Ali ile bağlayan yegâne üstadımı beğenmemek değil, belki bütün kuvvetleriyle onların takip ettiği mesleği ehl-i dalâletin hücumundan kurtarmak ve muhafaza etmektir." "Fakat, onların zamanında bu dehşetli zındıka hücumu, erkân-ı imaniyeyi sarsmıyordu. O muhakkik ve allâme ve müçtehid zatların asırlarına göre münazara-i ilmiyede ve diniyede istimal ettikleri silâhlar hem geç elde edilir, hem bu zaman düşmanlarına birden galebe edemediğinden, Risale-i Nur Kur'an-ı Mucizü'l-Beyandan hem çabuk, hem keskin, hem tam düşmanların başını dağıtacak silâhları bulduğu için, o mübarek ve kudsi zatların tezgâhlarına müracaat etmiyor.” Şimdi, lahikalardaki alıntıya baktığımızda işin rengi biraz değişiyor gibi. Bu alıntıdan, eski muteber kitapların iman konusunda yetersiz kaldığını görüyoruz. Sorularla Risale de konuya şöyle bir açıklama getirmiş: sorularlarisale.com/risale-i-nurun-... Sorularla Risale’nin açıklamasına baktığımda benim çıkardığım sonuç şu: Risale-i Nur imani konularda başka eserlere bakmaya ihtiyaç bırakmıyor (Bana göre en azından bir tane klasik bir akide kitabının okunması lazım.) ama diğer meseleleri öğrenmek için başka kitaplar da pek tabii okunabilir/okunmalıdır. Bu konu hakkında sizin düşünceniz nedir?
·
390 görüntüleme
Musab Yolcusu okurunun profil resmi
Şunu söyliyim sadece hocam, bazı kardeşlerin risalei nurdan başka kitap okumak boştur felan gibi sözleri var. Ben bu konuşmalara karşıyım. Risalei Nûr gibi eserin okunmasını böyle konuşan insanlar azaltıyor. Benim için değerli olsa da üzerine bu kadar yorumlar ve aşırılıklar yapılması beni soğutuyor.
Ömer Faruk Karademir okurunun profil resmi
Aslında hakiki Nurcuların buna benzer görüşlerinin olduğunu düşünmüyorum. Meseleye düz mantıkla baktığımızda zaten diğer alanlarla ilgili kitapların okuma zorunluluğu inkâr edilemez bir hakikattir (İlmihâl, siyer, tarih vb.). ama iman konusunda hakikaten başka bir esere ihtiyaç bırakmadığı da bir gerçek. Bir de bazı Nurcuların sanki Arapça veya usul konularını (hadis, tefsir, fıkıh) öğrenmenin gereksiz olduğunu düşünmesi (ki böyle bir kişi hakiki Nurcu olamaz), medrese talebelerinin Risale-i Nur’dan soğumalarına neden olan etkenlerden birisidir.
6 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
çiçekçi kız okurunun profil resmi
Risale-i nur asrımıza bakmasını günümüz ağzıyla "daha güncel" şeklinde yorumlayabiliriz. Kişi tercihine göre elbette başka kitaplar da okur. Sadece Risale-i Nur'u müdakkik okuyan kardeşlerde gözlemelediğim şu: Üstadın anlatımını, bakış açısını kavradıktan sonra başkasından tat alamıyorlar. Piyasada aynı fikirlerle yoğrulmuş yüzlerce kitap var zaten. Bu biraz okumak istediğini kimin diliyle okumayı tercih ettiğinle de alakalı zannımca. Kitap okumanın da bir damak tadı var. Herkesinki aynı olmuyor.Bir de şöyle bir cihet var ki, Üstad'dan ilham alınarak yazılmış eserlerin sayısı da küçümsenmeyecek kadar çok. Suyunun suyunun suyunu okumak oluyor o da bir yerde.
Ömer Faruk Karademir okurunun profil resmi
Üslup konusunda haklısınız. Risale-i Nur’un hakikaten muhteşem bir dili var. Tabii bunun sebebi başta ihlasla yazılması olsa da dilinin Osmanlıca Türkçesi olduğundan ayrı bir ağırlığı bulunuyor. Günümüzdeki kitaplar zaten modern bir dille yazılıyor. Hakeza çeviriler de aynı dille çevriliyor. Bu yönden pek bir ağırlıkları kalmıyor. Tabii bunun yanında orijinal dilinden okunsa bile Risale-i Nur’un farklı bir üslubu olduğu da bir gerçek. Sanırım bu durumda itidalli olan görüş şudur: Kişi, öğrenmesi zorunda olduğu ilimlerle birlikte Risale-i Nur okumalarını gerçekleştirirse, eleştirilecek bir boyutu da kalmaz.
Müptedi Kâri okurunun profil resmi
Okumak, sabır işidir. Risale okumak sabır, gayret, emek, özen işidir. Ve aynı zamanda anlamak, kavramak ve manaları yerli yerince zihinde oturtabilmek için okumak temeli, kelime bilgisi ve azim ile devamlılık gereklidir.
Müptedi Kâri okurunun profil resmi
Tüm bunlarla birlikte kırmızı kitaplar, Büyük bir hazine olsa da diğer hazineleri yok sayamaz, elimizden geldiğince hepsinden istifade etmeye çalışmalıyız.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.