Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Hikayemiz Bruno adında bir çocuğun eve gelmesi ile birlikte eşyalarının toplandığını görmesi ve taşınacağı haberini alması ile başlıyor. Kitap konusu hakkında hiç fikrim yokken benim için olağan bir başlangıçtı. Taşındığı yerde camdan baktığında gördüğü insanları anlattığı kısımlar ise konunun fantastik bir takım olaylar içerdiğini düşündürttü. Ama sonra. Ahhh sonra. Yahudi soykırımını çok farklı bir açıdan, bir çocuğun saf ve temiz kalbinden anlatıyor. Öyle ajitasyon yapmadan, olayların detaylarına girmeden okurun damarına basıyor. Kitabın üzücü sonuna mi, acı verici konusuna mi yoksa bir çocuğun en kötü olayları bile algılayış biçimine mi üzüleyim bilemedim. Bir ara Uçurtma Avcısı kitabı geldi aklıma. Emir'in Hasan'ı saat çalma olayında görmezden gelmesi gibi Bruno'nun en yakın dostunu görmezden gelmesi Ama çocuk kalbi biz büyükler gibi değil. Unutuyorlar, daha çok mutlu olmaya yatkınlar. Dünya'yla algılayış biçimleri çok farklı. Ayrımdan haberleri yok. Olay çocuk olunca insanın damarından akan kan bile bir deli akmaya başlıyor. 1970 yılında basılmış bir kitap, 1940 yıllarını anlatıyor ve sonunda "elbette tüm bunlar çok uzun zaman önce oldu ve böyle bir şey bir daha asla olamaz, BU ZAMANDA VE BU ÇAĞDA TABİİ Kİ!" yazıyor. Ne acı verici değil mi? Değişen hiçbir şey yok. Çocuklar hala ölüyor, insanlar katlediliyor, kendilerini dilinden, dininden, renginden dolayı üstün gören bir grup, kendi gibi olmayan başka bir gruba zulüm ediyor, öldürüyor. Çocuklar hala ölüyor. Ölüyor. Ölüyor. Bruno'nun çocuksu bencilliğine kızmaktan kendimi alıkoyamıyorken dostunun olağandışı olgunluğu ile sakinleşiyordum. Bu olayı bir çocuk üzerinden işlemek ve okuru bu şekilde duygu fırtınasına maruz bırakmak oldukça başarılıydı. Kısa ama başarılı olan kitapları çok seviyorum. Tüm olay örgüsünü en yalın hali ile anlatıp ortaya muhteşem bir şaheser çıkarmak. Sade ve yalın anlatım ile tüm duyguları okura geçirebilmek. Muhteşem. Şimdi sizlere oturup burada çocuk olmanın ne müthiş bir şey olduğunu anlatmak istemiyorum. Sanırım herkes zaten bunun farkındadır. Ve bu kitap ile farkettiğim en güzel şey ise; din, dil, ırk ayrımını yapmayan en güzel varlıkların çocuklar olduğu. Ne muazzam ne eşsiz kalpleri var. Savaşın olmadığı, din, dil, ırk ayrımının yapılmadığı, çocukların çocuk gibi yaşayabileceği bir dünya diliyorum. Kitapla ve merhametle kalın.
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139,5bin okunma
·
274 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.