Eğitim eksikliği nedeniyle cinsel organ ve dürtülerin ortaya çıktığı ergenlik ve gençlik yıllarında çevreden gelen, cinselliği ayıp, kötü, kirli, aşağılık, pis olarak niteleyen görüşler, çocukları ve gençleri hayatı boyunca cinselliğe utanılması gereken bir konu olarak bakmağa zorlamaktadır.
Bu konuların ayıp sayılması, aşağılanması cinsel kimliğin benimsenmesini engellemiş olur. Bu ise
evliliğin temelini oluşturan cinsel yaşamda evlilik bunalımlarına neden olur. Özellikle kadınlar cinsel dürtü ve ilgilerini eşlerine göstermeyi ayıp sayacak şekilde şartlandırdıkları için, cinsel birleşmeye ortak olmaları gerektiği gerçeğini de benimseyemezler.