Gönderi

266 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Huxley'nin hedonistik bir toplumu ele aldığı distopyası 'Cesur Yeni Dünya' Kitapta sık sık Shakespeare referansları yer alıyor. Kitabın ismi de Shakespeare'in Tempest adlı oyunundan geliyor. Bu yeni dünya, sonsuz mutluluk vadediyor. Acı yok, keder yok, varoluşsal sancılar yok. Kimse hiçbir şeyi sorgulamıyor. Herkes yaptığı işi seviyor, herkes her an mutlu. İnsanlar tesislerde üretiliyor ve her sınıftan insan yaşadığı koşulları memnuniyetle kabul edecek şekilde koşullandırılıyor. Haz ve mutluluk en büyük gaye. Bu uğurda, aile kavramı, sanat, din, felsefe, edebiyat, aşk, tutku, acı veren her duygu ve düşünce gibi insanı insan yapan pek çok şeyden vazgeçiliyor. Uzaktan bakınca, bu kadar haz, yalnızca ütopik bir dünyada var olabilir diye düşünülse de gerçeklerin ne kadar farklı olduğunu roman boyunca görüyoruz. Socrates 'Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değmez.’ der. Mutlak hedefin, yapay bir mutluluk ve kapitalizmin sonsuz tüketim döngüsünü devam ettirmek olduğu bir toplumda sorgulamanın pek de anlamı kalmıyor tabii. Peki bu yeni dünyadaki sorgulanmayan hayatlar, yaşanmaya değer mi? Bu düşüncenin hayali bile içimi sıkmaya yetiyor. Kitabı bitirdiğimde, tüm iniş ve çıkışları, tüm dalgalı duyguları, mutsuz olma özgürlüğü ve sınırsız yaratıcılık imkanı ile yaşadığım dünyaya bir kez daha şükrediyorum. Ek not: Bence kitaptaki en anlamlı bölüm, Mustafa Mond ile vahşi John arasında geçen konuşmalardı. Müthiş bir öngörüye sahip bu sarsıcı distopyanın 1931 yılında yazılmış olması insanı gerçekten şaşırtıyor.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,8bin okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.