Bir keresinde Sinan Canan hocanın ağzından şunu duymuştum . '' Eşimle evlendiğimizde çaydanlığımız yoktu . Tencerede çay demliyorduk . İlk birkaç ay böyle geçti '' Sinan Hocanın hikayesi bana geçti mi ? Evet . Hikayesi olan insanlar bunu sıfırdan kendileri yaparlar . Eşyalara , ön adlara , sıfatlara , bir başkasının ismiyle anılmaya ihtiyaçları yoktur . Karakterimizin hikayesi de buna uyanmasıyla dönüşüyor . IKEA dan pahalı koltuk takımlarıyla hikayesinin olamayacağını anlayan kahramanımız beyni , ona uyku yüzü göstermiyor . Anlatıcımız eşyalarından kurtularak hikayesine başlıyor.