Gönderi

''(...)Yarım fersah ötede, ufukta, bir çiftliğin avlusunda, piramit biçiminde bir nesne gördüler. Yer yer kırmızı noktalarla beneklenmiş dev bir kara üzüm salkımı diyeceği gelirdi insanın. Normandiya göreneğine göre, kirişleri çakılı uzun bir direkti bu, üzerine hindiler tünemiş, güneşte kabarıyorlardı. ___''Girelim'' ___Pecuchet çiftçiyle konuştu, o da isteklerini kabul etti. Sıkma yerinin ortasına tebeşir tozuyla bir çizgi çizdiler, bir hindinin ayaklarını bağladılar, gagasını çizgiye getirip karnının üstüne yatırdılar. Hayvan gözlerini yumdu, çok geçmeden de ölü gibi göründü. Ötekiler de böyle oldu. Bouvard hayvanları hemen Pecuchet'ye geçiriyor, o da uyuşturur uyuşturmaz yana diziyordu. çiftlikteki insanlar kaygılandılar. Hanım bağırdı, küçük bir kız ağlamaya başladı. ___Bouvard bütün hayvanları çözdü. Yavaş yavaş canlanıyorlardı, ama sonucun ne olacağı belli değildi. Pecuchet'nin biraz sert bir yanıtı üzerine, çiftçi dirgenini kaptı. ___Toz olun buradan! Yoksa işkembenizi delerim!'' ___Hemen kirişi kırdılar. ___Olsun! Sorun çözülmüştü; esrime özdeksel bir nedene bağlıydı. ___Özdek neydi öyleyse? Ruh neydi? Birinin ötekine, ötekinin berikine etkisi nereden geliyordu? ___Konuyu anlamak için, Voltaire'de, Bossueti'de, Fenelon'da araştırmalar yaptılar, hatta gene bir okuma odasına abone oldular. ___Eski ustalara yapıtlarının uzunluğu ya da dillerinin zorluğu nedeniyle ulaşamıyorlardı, ama Jouffroy'yla, Damiron onları çağdaş felsefeye alıştırdı, geçmiş yüzyılın yazarları da vardı. ___Bouvard kanıtlarını La Mettrie'den, Locke'tan, Helvetius'tn çıkarıyordu; Pecuchet Mösyö Cousin, Thomas Reid ve Gerando'dan. Birincisi deneye bağlanıyordu, ikincisi içinse ''ideal'' her şeydi. Şunda Aristotales vardı, bunda Platon! Tartışıp duruyorlardı. ___''Ruh özdekdışı!'' diyordu biri. ___''Hiç de değil!'' diyordu öteki. ''Delilik, kloroform, bir kan alma ruhu altüst eder, her zaman düşünmediğine göre de yalnızca düşünen bir töz değildir.'' ___''Ama ben de bedenimden üstün bir şey var,'' diye karşı çıkıyordu Pecuchet, ''bazı bazı ona ters düşen bir şey.'' ___''Varlık içinde bir varlık mı? Homo duplex! Hadi canım sen de! Farklı eğilimler kanıt nedenleri gösterir. Hepsi bu.'' ___''Ama bu bir şey, bu ruh, dışarının değişiklikleri altında özdeş kalır. Öyleyse yalın, bölünmez, bunun için de tinseldir!'' ___''Ruh yalın olsaydı, yeni doğan çocuk kendini anımsar, bir olgun insan olarak tasarlardı,'' diye yanıtlıyordu Bouvard. ''Düşünsene, tersine, beynin gelişimini izler. Bölünmez olmaya gelince, bir istem ya da bir kesinleme gibi bir gülün kokusu, bir kurdun iştahı da ikiye bölünmez(...)''
Sayfa 249 - CanKitabı okudu
·
104 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.