Gönderi

464 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
53 günde okudu
Yalnızlığın insanlarla doldurulduğu kitap
Karakter isimleri aynı aile içerisinde sürekli tekerrür ettiği için karıştırılıyor. Ailede olan ensest ilişkiler okuyucuya rahatsızlık verirken, aynı anda kitaba başlarken beklemediğimiz için şaşırtıyor. Sonda ise artık şaşkınlıktan çok beklendik bir olay haline geliyor. Yazarın üslubunda en çok hoşuma giden şey olayları anlatmadaki sıradanlığı. En doğa üstü olay, akla aykırı hadiseyi bile olağan bir şekilde anlatması, en basit hadiseleri bile şairane sözlerle sayfalarca dramatize edilmiş cümlelerle okumuş insanlar için çok şaşırtıcı bir özellik. Bir de tabi ki yazarın hiç çekinmeden spoiler verme huyu var ki okurken 'ne?!' dedirtmesine rağmen kitabın akıcılığını bozmuyor, aksine bende daha çok merak uyandırıyordu. Konusuna gelince... Kendi açımdan hangi kategoriye koyacağımı en çok şaşırdığım kitap bu. Sosyolojiden psikolojiye, siyasetten tarihe, aşktan savaşa dair çıkarımlar yapmak mümkün. Ana karakterin olmaması bütün karakterlere ana karakter önemi katıyor. Ailedeki her bireyin hikayesini aynı merak ve ilgiyle okumamıza, çıkarımlar yapmamıza sebep oluyor. Bunca karakter, bu kadar büyük bir ailede hiç durulmayan olaylar ve kalabalıklar içerisinde nesilden nesile bir yüzyıllık yalnızlığı miras bırakıyor. Ve gene yazarın alışkanlığına yakışır şekilde daha ilk sayfalarda beklediğimiz bir olayın nihayet gerçekleşmesiyle hikaye tamamlanıyor. Ben kitabı beğenmekle birlikte herkese öneremeyeceğimi belirtmek isterim. Herkesin seveceği, anlamlandırabileceği tarzda bir kitap olmadığı hikayenin akışından, karmaşasından aşikar. Kitabı okumaya karar verdiyseniz veya okuduysanız mutlaka gerçekte yaşanmış muz katliamını da okumanızı önerir, kitabı anlamada kolaylıklar dilerim.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202436,8bin okunma
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.