Ruhani varlıkların durumuna gelince, müellif onlardan her birinin, cismani varlıkların birinin diğerinden ayrı olması şeklinde değil, fakat tamamen farklı bir şekilde diğerlerinden ayrı durarak “kendisinin ait olduğu semavi feleğin külliliğinde mukîm olduğunu” söyler. Bu “nurani varlıklar asla birbirine mani olmazlar, bilakis ister aklï ister hissî olsun, tamamen fikrî ve anî bit şekilde her şeyi görmelerine ilave olarak, ger biri “kendisini diğerinde görecek” şekilde birbirlerine bağlı ve birbirinin mütemmimidirler.
(Theologia)