Doğrusu yorum işini bırakmıştım ama belki de bu kadar değerli bir eser okumuşken bende bıraktığı izlenimi paylaşmamak çok ayıp olur.
Yazarın kaleminin mürekkebi kesinlikle turuncu efsunlu bir sıvının fokur fokur kaynadığı kaca bir kazandan olmalı, başka bir açıklaması yok...
Ezgi Özbek'in kendine has, modern dünyadan kopmayan ancak bu modern zamanda size muhteşem bir kapı açan, girmek ve hatta kaybolmak isteyeceğiniz araladığınız bu kapı yazarın ilk eseri değil:)) Öyle mi zannetmiştiniz? Hayır, çok yanılıyorsunuz:) Kendisi yıllardır Kayıp Rıhtımda öyküler paylaşıyor, bundan öncede efsane bir roman ikilemesi yazdı. Yani dili oturmuş, dili kadar oturaklı bir kurgunun mayalandığı bir eser Kartela.
Açıkçası dili sokak ağzına alışık bünyeler için bir tık zorlayıcı olabilir ama sunduğu evren öyle benzersiz, otantik ve sürükleyici ki başta gösterilecek azıcık çabaya sonuna kadar değiyor.
Onu nasıl mı tarif etmek istiyorum? Özgün... Peki Kartela? İpin ucunu sonuna kadar takip etmeniz gereken ve hevesle takip etmek isteyeceğiniz, sonuca ulaştığınızda ise muhteşem bir eser okumuş olmanın ne demek olduğunu bir kez daha anlayacağınız bir eser.
Umarım daha pek çok eserini okumak fırsatımız olur, zira böylesi değerli yazarlar kolay yetişmiyor. İnsan bulunca da bırakmak istemiyor. Teşekkürler kıymetli yazar... Kaynar turuncu sıvıya o tüy kâlemi bandırmaya devam edin lütfen:)))