Gönderi

"Senle ilk buluştuğumuzda, üniversitede, yani biz arkadaş olmadan önce, senden biraz hoşlanıyordum. Uzun süre. Senin için budala şiirler yazdım." "Şiir mi? Gerçekten mi?" "Bu yüzden kendimle gurur duyduğum söylenemez." "Anladım, anladım." Birbirine doladığı kollarını masanın kenarına yaslayıp aşağı baktı. "Pekâlâ Em, üzgünüm ama bu sayılmaz." "Neden ama?" "Çünkü bilmediğim bir şey söylemen gerek." Dexter sırıtıyordu ve Emma bir kez daha onun hayal kırıklığı yaratma konusunda sınır tanımaz bir kapasitesi olduğunu hatırladı. "Tanrım, acayip sinir bozucusun!" Elinin tersiyle Dexter'ın güneşten en fazla kızarmış yerine vurdu. "Ovv!" "Nereden biliyordun ki?" "Tilly söyledi." "Aferin ona." "Ee sonra ne oldu?" Emma gözlüklerinin altından baktı ona. "Sanırım zamanla üstesinden gelebileceğim bir şey gibiydi. Zona gibi mesela." "Öyle deme, gerçekten ne oldu?" "Seni tanımam gerekiyordu. Neyse ki tanıdıkça seni bıraktım."
Sayfa 125Kitabı okudu
·
140 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.