Gönderi

Tarih yazımında ideolojik angajman problemi
Ünlü Rus Türkolog'u W.A Gordlevski de, Anadolu Selçuklu Devleti'nin tarihine tahsis ettiği kitabında, Babâiler isyanına oldukça geniş bir yer vermiştir. Türkmen ve köylü düşmanlığı yaptığını söylediği İbn Bibi'yi eleştirmekle beraber, daha ziyade ona ve Osmanlı tarihçisi Cenâbi'ye dayanmaktadır. Tipik Marksist yaklaşımı kullanan Gordlevski, ''Baba İshak isyanı''nın, Selçuklu feodalizminin zulmüne karşı geliştirilmiş bir köylü ayaklanması olduğunu vurgular. Daha sonra Babâiler isyanı konusunun üstünde genişçe ve çok ciddî bir şekilde duran bilim adamlarından biri de, Osmanlı öncesi Türkiye tarihinin büyük alimlerinden Claude Cahen'dir. Cl. Cahen, Anadolu Selçukluları tarihini bütün yönleriyle ele alan ilk geniş kapsamlı sentetik bir çalışma olan Pre-Ottoman Turkey adlı eserinde, Babâiler isyanına genişçe yer vermiş ve olayın mahiyetini irdelemiştir. Bu eserin yirmi yıl sonra yayımlanan gözden geçirilmiş Fransızca verisyonunda da meseleyi biraz daha genişçe ele almıştır. Bundan başka günümüz tarihçilerinden ve Anadolu'nun İslamlaşmasıyla ciddi bir şekilde meşgul olmuş bilim adamlarından Speros Vryonis Jr.'dan da bahsetmemiz gerekir. Tarihçi, meseleye Anadolu'nun İslamlaşma konusu çerçevesinde yer vermiş ve daha çok F. Köprülü'ye tanamıştır. ... Yukarıdan beri sıralanan bu çeşitli araştırmaların klasik yaklaşım tarzlarının, Türkiye'de Marksist ideolojinin yükseliş ve yarattığı kavgaların bulanık ortamında, yerlerini 1970'li yıllardan itibaren yepyeni bir yaklaşıma bıraktıklarını söylememiz gerekir. Türk tarihindeki halk ayaklanmaları, Marksizm'e Türkiye'de tarihsel arka plan yaratmak amacıyla belki ilk defa Marksist ideoloji açısından incelenmeye başlandı. Bu doğrultuda çalışan ve bazıları tarihçi olmayan bir kısım araştırmacıların yüzeysel çalışmalarını da eklemek gerekir. Sayıları gittikçe artma eğilimi gösteren bu tip çalışmalar arasında zikre değer bir örnek olarak Çetin Yetkin'in eserini zikredebiliriz. Türk tarihindeki halk hareketlerinin toplu bir incelemesine dair eserlerin ilk cildinde yazar Babâiler isyanına da yer vermiştir. Burada önce XIII. yüzyılda Türkmenlerin içtimaî, iktisadi ve dini durumlarına temas eden Yetkin, Baba İshak'ı Selçuklu burjuvazisi tarafından sömürülen Türkmen kitlelerini kurtarmak için ayaklanan bir halk lideri olarak takdim eder. Ona göre Babâiler isyanı emperyalizme karşı Anadolu'da yapılan ilk ihtilaldir. Yetkin'in bu eseri, daha sonraki tarihlerde Alevî kesiminden gelen yazarların ana prespektifini tayin etmede bir yol gösterici rolünü oynamıştır denebilir. ... Ana kaynaklar üstünde çalışmadıklarından ve tarihçilik mesleğinden gelmediklerinden, bazan çok açık teknik ve tarihsel yanlışlar yapan, bazen anakronizme düşen bu yazarların birkaçının oldukça objektif yaklaşımına rağmen, hemen çoğunluğunun, ideolojik spekülasyona dayalı, tarihçilik açısından hiç de titiz olmayan yüzeysel yorumları tercih ettikleri dikkati çeker. Ana perspektif, tipik ''ezen-ezilen'' mücadelesidir. Bu pasajlarda özellikle vurgu yapılan konular, (Köprülü'nün ve Hüseyin Hüsâmeddin'in etkisiyle) lider olarak Baba İshak, isyanın heterodoks karakteri, yalnız Türkmenlerin değil, Anadolu'deki her kesimden halkın katılmış olması, dolayısıyla isyanın tipik bir köylü hareketi olduğu, Selçuklu yönetiminin sömürücülüğü, vb. konulardır. Sünni kesime mensup yazarların kitaplarındaki Babâiler isyanına dair pasajlar ise, tıpkı yukarıdakiler gibi, profesyonel bir tarih perspektifinden bakmayan, yarı ideolojik pasajlardır. Genelde Selçuklu yönetiminin zulmünü, isyanın haklı sebebi olarak değerlendirmekte, bu yüzden de Türkmenlerin yanında yer alan bir yaklaşım sergilemektedirler. Ancak onların Alevî yazarlardan farkı, olayın inanç boyutunun kesinlikle bir heterodoksi olarak görülemeyeceği şeklindedir.
Sayfa 42 - Dergah Yayınevi, 9. Baskı Kasım 2020, DEĞİŞİK ESERLERDE BULUNAN BABÂİLER İSYANINA DAİR PASAJLAR
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.