Gönderi

2
Böyle sorulara alışmıştım artık. Gelen her yabancıyla ilk karşılaşma öncesi, genellikle kendimi hazırlardım. Bu ihtiyara da, yüzümde yapmacık bir gülümsemeyle diğerlerine verdiğim cevapları verecektim: Cumhuriyet diyecektim, devrimler diyecektim, Türkiye'de kadınların seçme seçilme hakkını Avrupa'daki birçok ülkeden önce aldığını, üniversite hocalarının yüzde kırkının kadın olduğunu anlatacaktım. Bu ülkede yarım asırdan fazladır fes giyilmediğini, erkeklerin dört kadınla evlenmediğini, Türklerin Arap olmadığını, istanbul'da çöller ve develer bulunmadığını, kışın soğuktan herkesin kıçının donduğunu ve bunlar gibi bir sürü cümleyi ardı ardına sıralayacaktım. Bu arada bütün yasal haklara rağmen pek çok kadının hâlâ dayak yediği, kadın sığınmaevlerinin dolup taştığı, doğuda genç kızların aile meclisi kararıyla idam edildiği gerçeklerini saklayacaktım elbette. Çünkü bunları konuşmak milli gururuma dokunuyordu. Hem bütün bunlar gerçeğin tümü değil, sadece bir parçasıydı.
Sayfa 17 - -mayaKitabı okudu
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.