Selam millet ‍ 35 milyon okuması olan ve sizi bir biletle kitabın içine çeken bir kitapla geldim Kitabın konusuna gelecek olursak Gregorius, antik diller öğretmenidir. Okula giderken intihar etmek üzere olan bir kadını görür. Kadın için endişelenerek koşsa da aslında kadın onu bambaşka diyarlara sürükler. Okula birlikte yürümek isteyen kadının Portugues’li olduğunu duyduğu andan itibaren aklında takılı kalsa da derse girip kadını geride bırakırken hala düşüncesi odur. Öyleki dersi bile yarım bırakarak çıkar ama kadını bulamaz. Kadını bulmak umuduyla dolaşırken Doktor Prado’nun kitabını görür ve kitabın içinde Lizbon’a gider. Tüm bu Lizbon yolculuğunu ve bu yolculukta kendini bulmasını okuyoruz. Kitabın yorumuna gelecek olursak Bir oturuşta bitirdiğim kitapları hep severdim ama bu kitap bir oturuşta bitmese de aşırı sevdim. Günlük yaşantımın içinde değil de akşam sakin kafa ile okumalık. Ama kitabın içerisinden çıkan o biletle sizde bu yolculuğa katılıyorsunuz. Ağır okunan dediysem üç günde bitti kitap Kitabın filmini izlemek için sabırsızlansam da umarım hayal kırıklığı yaşamam filmden çünkü kitabı çok sevdim. Şimdi sizlere alıntı bırakarak kaçıyorum ‍ #alıntı Oysa kendi ruhlarındaki hareketleri dikkatle izlemeyenler mutlaka mutsuz olurlar. Birinin, senin gibi, hakkımda çok şey düşünmesinden nefret ediyorum. Birinin okuyan mı okumayan mı olduğu hemen anlaşılıyordu. İnsanlar arasında bundan daha büyük bir fark yoktu.

Lizbon'a Gece TreniPascal Mercier · Sia Yayınevi · 20211,415 okunma

·

203 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tuğçe Akıllıoğlu