Stalin bu işte Çarlık Rusya'nın varisi gibi
hareket ediyordu. Türkleri baş düşmanı olarak gören "lider", Türkiye Türkleri ile Sovyet Türklerinin aynı yazıyı kullanmasını büyük tehlike sayıyordu. Kardeş halkların görüşmesine ve ne şekilde olursa olsun yakınlaşmasına engel olmadığı takdirde
Pan-Türkizmin kuvvetleneceğinden korkuyordu. Fakat Arap alfabesi yerine hemen Kiril harflerini getirmeyip, 1930 yılından itibaren bir süre Latin yazısını kabul ettirmişti. Arap harfleriyle yazılmış edebi, tarihi, İlmi eserlerin hepsi toplatılıp, bunların dini-gerici kitaplar olduğu ileri sürülerek yakılmıştı.