Gönderi

264 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Kokusuz
Kitabın kapağını açtığımda etrafımı kahramanın zihninde olana benzer bir koku bulutu sardı. 18.yy Paris'inde kokuların krallığını ilan ettiği zamanlar. İnsanların olabildiğince pisleştiği ve bu kokuları örtmek için yeni koku çorbalarının (parfüm) üretildiği yerler ve zamanlar. Kokularında notaları vardır aynı müzikte olduğu gibi peki müzik dehaları olduğu gibi koku dehaları, muhteşem kulakların yanında muhteşem burunlarda var mıdır? Bir besteyi Mozart'ın duyduğu gibi duymadığımız bir gerçek peki kokuları diğer insanlarda bizim gibi mi duyuyorlar acaba? Aramızda Grenouille gibi insanlar var mı? Öyle ki onun için bir şeyin var olabilmesi için kokusunun olması gerekiyor, kokusu olmayan şeyleri aklı almıyor; sevgi, saygı gibi duyguları bu yüzden hissetmiyor ve ne anlama geldiği ile ilgilenmiyor. Kokuları burnunda ve zihninde en en küçük parçacığına kadar inceleyebilen ve dahi saklayabilen sonra tekrar tekrar onları zihninde açıp duyumsayabilen ve hatta onları hayal gücüyle birleştirip yeni kokularla kendi koku krallığını yaratabilen birisinin kendine ait bir kokusu yoksa bu ona ne hissettirir? Kitabı çok beğendim. Anlatımı, olay örgüsü gayet başarılıydı. Anlatımlarıyla kitaptaki bazı kokular oturduğum yerde benimde burnuma doldu.
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 201822,1bin okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.