Gönderi

Nihat Bey'in eşi edebiyat muallimi idi. Buna rağmen, evde kitaba katlanamazdı. Kitapları 'kuma' gibi görüyor, sabredemiyordu. Ama Nihat Bey'in kitapları da gerçekten fazla idi. Bir oda tamamen kitapla doluydu. Öyle ki, odanın ortasında bir sandalye koyacak kadar yer vardı. Bu hal de tabiatıyla hanımını deli ediyordu. Bazen Hoca'nın Üsküdar Doğancılar'daki evine giderdik. Oradaki sohbetlerimizde, evdeki bu kitap meselesini kıs kıs gülerek anlatmıştı. Eşi eve kitap almasını istemediği için, Hoca sabah çıkarken koltuğunun altında kitaplarla çıkıyor, hanımına da "Bak hanım, bunları buradan götürüyorum. Akşam geldiğimde yeni kitap getirdiğimi sanmayasın," diye de haber veriyormuş. Tabii, sabah üç kitapla çıktıysa, eve akşam beş kitapla dönüyormuş Nihat Bey. Bu usulle, epey kitabı “kaçak' olarak eve sokmayı başarmış. Bunu bize kendisi anlatmıştı. Allah'a hamd olsun ki, Nihat Bey'in kitapları ve koleksiyonları, diğer başkalarınınki gibi hebâ olmadı. Vefatından sonra Bağlarbaşı'ndaki İslâmî Araştırmalar Merkezi'ne (ISAM)aktarıldı. Şu anda orada araştırmacılara hizmet veriyor.
Sayfa 228 - Prof. Dr. Nihat Çetin
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.