Toplumun olaylara ve geçmişe bakış açısıyla, bireyin olaylara ve geçmişe bakışı, Psikoloji ile Sosyoloji bilimi arasında sürekli konu edilmiştir. Mâzinin bir insan üzerindeki etkisi ne kadar yoğun ve kalıcı ise; içsel âlemindeki idrak ve dirayet de o kadar gün yüzüne çıkmaya muhtaç olagelmiştir.
Kadın ve Erkeğin birbirleriyle iletişimi diyalektik bir şekilde ele alınıyor eserde. Yazar, Kitabın giriş kısmında bunu fazlasıyla belli ediyor. Ve bir sorgulamanın, maziye gidip gelmelerin kitabın kahramanları Fuat ile Hayrunnisâ üzerindeki etkisini anonim örneklerle zenginleştiriyor. Her insanın bir Anne'ye olan bağlılığı neticesinde ele alırsak eserdeki ayrıntılar birer birer çocukluğa dayanıyor. Yazar, eserinde kahramanını konuşturarak ayrıntıların ve mazînin insanın iç alemindeki hareketliliğini nasıl da tetiklediğini şu cümlelerle aktarmakta:
“En küçük bir ayrıntı hayatın bütününü, hiç olmazsa hayatın birtakım gerçeklerini haykırabilir. Ufak bir hareket evrensel bir hareketin şifresini çözebilir. Muamma diye bir şey yoktur. Muamma dediğimiz olgu, bakış açımızdaki yetersizliğin ifadesidir.” (sy:50)