Gönderi

Sunuş
Platoncu_ Aristotelesçi siyaset felsefesinin sadık bir takipçisi olarak bu dünyadan ,toplumdan, toplumsal örgütlemeden, dünyayı tedbir ve imar etmekten siyaset talebinden kaçınan bu görüşü şiddetle mahkum etmektedir. Bununla birlikte Farabi'nin kendisi de bir anlamda mistiktir. Çünkü her şeyden önce onun sistemi de bir anlamda Vahdet_i Vücudçudur. Her şeyin Tanrı'dan çıktığı, Tanri'nin tözünden pay aldığı, tanrısal tözün bir modifikasyonu olduğu görüşünü savunur. Sonra, yine onun bilgi teorisi, psikolojisi, antropolojisi, ahlaki hedef olarak insana,"kazanılmış akıl"seviyesinde göksel alana yükselerek onun bir parçası olan Faal Akıl'la birleşmeyi teklif eder. Bu ona göre insani saadet'in en üst noktası, kurtuluşun, cennetin ta kendisidir. Ancak dikkate değer olan nokta şudur: Farabi bu noktaya ulaşmak için dünyayı reddetmeyi, ondan kaçmayı değil, onu aşmayı öğütler. Bu aşım, dünyanın daha önceden bütün ayrıntılarında bilinmesinin arkasından gelecek olan bir aşımdır. Farabi çok anlamlı bir şekilde Faal Akıl'la yükselmenin yolunun önce bu dünyanın bütün akılsallarının (ma'kullerinin) bilinmesinden geçtiğini belirtir. O halde tanrısal aleme yükselmenin ve mutluluğa erişmenin yolu bu dünyanın reddinden ve ondan kaçmaktan değil, ona bütün derinliği ve genişliği ile bilmekten geçer.
iş bankası kültür yayınlarıKitabı yarım bıraktı
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.