Çavdar Tarlasında Çocuklar... Edebiyat dünyasını ikiye bölen, tartışmalı meşhur eser...
Okuduğum yorumlar sonucunda tereddütte kaldığım, ama okumadan da fikir sahibi olamayacağımı düşündüğümden başlamaya karar verdiğim eser oldu.
Çavdar Tarlasında Çocuklar, Holden adlı bir gencin hikâyesi... Gelir seviyesi yüksek ailelerin çocuklarının okuduğu Pencey adlı bir lisede okuyan Holden okuldan atılır ve eve dönene kadar üç günlük süre zarfında başindan geçenlerin anlatılmasıyla macera başlar... Holden, yaşının tüm özelliklerini taşıyan bir genç aslında. İyi bir ailesi olmasına rağmen her yaptıkları ona batan, zeki olmasına rağmen aykırı olmak adına ders çalışmayan, güçlü olduğunu ispat etmek adına kavga eden, aslında bir yanı hep kırılgan olan, büyümek için koşan, bir an durduğunda çocuk olduğunu anımsayan biri o...
Küçük yaşta lösemiden ölen kardeşinin acısını hep içinde taşıyan, on yaşindaki kızkardeşine hayran, aklına estiği gibi davranan, kendi içinde kendiyle kavgalı, kim olduğunu bulmaya çalışan bir çocuk Holden.
Büyükler gibi davranmaya çalışırken, donmuş göldeki ördeklerin nereye gittiğini merak ederek çocuk olduğunu kanıtlayan bir çocuk Holden...
İç monologlara yoğun bir şekilde yer verilen, 'rezil', 'hödük' gibi kelimelerin bolca geçtiği eseri ben çok sevdim. Tanışmanızı isterim Holden'in hikâyesiyle... Büyüdüğünde nasıl bir birey olurdun acaba Holden? Çocuğun da senin fikirlerine sahip olur muydu? Insanlar ve hayat düşündüğün gibi kötümüydü?.. Bunları merak ettim eserin sonunda... Sevgiyle...