Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Kısa ama kısalığının ötesinde de başarılı ve çok derin bir kitap. Adından da anlaşılacağı üzere kadınların çektiklerini ve kadınların erkeklerine ne şekilde bağlılık gösterdiğini ve onları ne şekilde ilahlaştırdığını anlatıyor. Yazar Hamdi Kalyoncu’nun da uzman bir psikiyatir olmasından dolayı da kadınların çektiklerini ve yaşadıklarını anlatmakta da daha kesin sonuçlu tespitlere yer vermiş. Nedir mesela kadınların her kültürde ve her bir millette geride kalmasının sebebi, birçok şiddete ve dogmatik söylemlere maruz kalmasının sebebi, bunlar şüphesiz çok öncelere dayanıyor, o kadar öncelere gidiyor ki yaratılışın ilk başı, Hz. Âdem ve yasak meyve kıssasına kadar gidiyor. Bildiğimiz üzere, İncil’de, Tevrat’ta ve hadis rivayetlerinde öğreniyoruz ki Allah Âdem’i çamurdan ve kadını da, ona “eş” olarak yaratılan Havva’yı da Âdem’in kaburga kemiğinden yaratıyormuş. İşte her şeyin başı bu yaratılışa ve kaburga kemiğine dayanıyor, kaburga kemiği belki ilk duyduğumuzda dikkat çekmiyor olabilir ama İncil’e, Tevrat’a gitmeden de uydurma hadis kültürümüze baktığımızda kaburga kemiğinin esas manası ortaya çıkıyor. Kaburga kemiği yaratılıştan eğridir, yamuktur onu kim düzeltmeye çalışırsa çalışsın düzeltemez çünkü düzeltilmeye meyilli değildir, onun için de kaburga kemiğinden yaratılan bir kadın da yaratılıştan yamuktur ve eğridir(!) Erkekler de onu düzeltmeye ne kadar çalışırsa çalışsın bu çalışmaya kadın cevap veremez, olumlu tepki veremez kadın kırılır, yani ne yaparsak yapalım kadının eğriliği kabul edilmiş ve yaratılıştan onlar zaten cezasını almış ve yamukturlar, onun için Âdem yasak meyveyi Havva yüzünden yemiştir. Şeytan zayıf olan Havva’yı kandırmış, Havva da Âdem’i yoldan çıkarmıştır. Bu bilgiler hadislerde de karşımıza çıktığı kadar İncil ve Tevrat’ta da karşımızdadır. “Rab Tanrı Âdem’e derin bir uyku verdi. Âdem uyurken, Rab Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı.” “ Âdem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Âdem’e getirdi.” Yaratılış 2:21–22 İnsan eli değmemiş Kur’an’da ise; “Ey insanlar! Sizi bir tek canlıdan yaratan, ondan eşini vücuda getiren ve o ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Adını anarak birbirinizden dilekler dilediğiniz Allah'tan korkun. Rahimlerin haklarına saygısızlıktan da sakının. Şu bir gerçek ki Allah, Rakîb'dir, sizin üzerinizde sürekli ve titiz bir gözetleyicidir.” Nisa Suresi 1. Ayet Kur’an’da Allah diyor ki; “sizi bir tek canlıdan yaratan, ondan eşini vücuda getiren” diye belirtiyor, burada önemli olan virgülden sonraki “ondan” sözüdür, Kur’an’dan tek ayet alıp, bir bütün olarak okumayanlar “ondan” kelimesini Âdem’den diye yorumlayıp, kaburga kemiği inanışına inanıp bir de uydurma hadislere de inanmışlardır; ama hâlbuki, Kur’an bir bütün olarak okununca “ondan” kelimesi Âdem’in yaratıldığı çamurun olduğu anlaşılmaktadır. “Allah sizi topraktan, sonra embriyodan yarattı. Sonra sizi çiftler kıldı. O'nun bilgisi olmadan hiçbir dişi ne gebe kalır, ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun ömründen azaltılması da mutlaka bir kitaptadır. Şüphesiz bunlar, Allah'a kolaydır.” Fatır Suresi 11. Ayet Sizi ifadesi ve ondan kelimesi Havva ve Âdem’in aynı şekilde çamurdan yaratıldığını ve çiftler kılmasından, eş olarak belirtilmesinden de yaratılış olarak kadın ve erkeğin arasında hiçbir fark olmadığı gayet açık bir şekilde bellidir. Hristiyan ve Yahudiler kendi kitaplarında, insan eli değmiş olmasına rağmen kitaplarında kaburga kemiğinden yaratıldı yazıyor diye kabul edebilirler ama biz Müslümanların kitabında böyle bir ibare olmamış olmasına rağmen kaburga kemiğinden kadının yaratılışına sırf hadislerde geçiyor diye inanmak son derece yanlıştır, kaburga kemiği kabul edilip de kadının eğriliği ve yamukluğuna uydurma demek de doğru değildir, Kur’an’da kaburga kemiği hiç geçmez, şunu da düşünmek lazım ki erkekten alınan kaburga kemiği ile yaratılan bir kadın yamuk, eğri ve düzeltilemez ise o kaburga kemiğinin sahibi nasıl oluyor da o kaburga kemiğinden içinde fazlası ile olmasına rağmen bu kadar düzgün olabiliyor, bu da bir başka cevaplanamamış sorudur! İnsanoğlunun yaratılışı Âdem ile başladı ve Havva ile tamamlanmıştır. Hamdi Kalyoncu, yaratılış kısmındaki kadının aşağılara çekilmesini anlattıktan sonra yine bu sefer yasak meyve olayını anlatıyor ve yasak meyvenin yenilmesinin tek suçu olarak da Havva’nın gösterilmesini anlatıyor. Bunun için Tevrat ve Tevrat’tan Pavlus sayesinde türeyen İncil tamamen kadını suçlar ve sonra da kadının Yaratıcı tarafından lanetlendiğini belirtmektedirler. Yani bir nevi düşününce insanoğlu cennetten Havva yüzünden, bir kadın yüzünden kovuluyor yani bu kadını erkekler lanetlemesin de ne yapsın? “Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki kocasına verdi, o da yedi. “ Yaratılış 3:6 detayı için 1 ve 6 pasajlar arası. Ama Kur’an’da ise Allah hiçbir şekilde Havva’ya laf söylememekte aksine tabir-i caizse Âdem’e yüklenmektedir. “Andolsun ki, daha önce Âdem'e emretmiştik, fakat unuttu; onu gayretli de bulamadık.” Taha Suresi 115. Ayet Kadınların lanetlenmesi ise İncil’de; "Rab Tanrı, kadına, "Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim!" dedi. Ağrı çekerek doğum yapacaksın. Kocana istek duyacaksın. Seni o yönetecek.” Yaratılış 3:16 Hadislerimizde ise hâşâ Peygamberimize kadınlara sorun onlar ne cevap verirse tersini yapın, cehennemi gördüm çoğunluğu kadındır, kadın, kocasının vücudu tamamen irin kaplı olsa ve onu dili ile temizlese bile kocasının hakkını ödeyemez gibi akla, mantığa sığmayan, Kur’an’a ters denilmesine bile gerek olmayan sözler sözde söylettirilmiş ve bazı kesimler tarafından da maalesef kabul edilmiştir. Kur’an’da ise kadın ve erkeğin eşitliği tamamen açık bir şekilde belirtilmektedir. “Yine sizin için kendileriyle huzur bulasınız diye kendi türünüzden eşler yaratması, aranıza sevgi ve merhameti yerleştirmesi de O'nun mucizevi işaretlerinden biridir: Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir topluluk için alınacak bir ders mutlaka vardır.” Rum Suresi 21. Ayet Cennetten kovulma meselesi kadınlar için maalesef ayrı bir hadisedir. Kur’an harici diğer kitaplarda ve hadislere göre insanlığın maalesef Havva yüzünden cennetten kovulduğuna inanılmaktadır, bu inanış Kur’an’ın bakış açısında akıllara birçok soru getirmektedir. İnsanoğlu cennette mi yaratılmıştır? Tüm insanlar bu ilk günah sebebiyle dünyada çile mi çekiyorlar? Hâlbuki Kur’an der ki kimse kimsenin günahını çekmeyecektir! Eğer böyle bir durum söz konusu ise yaratılışta ve sorgulamada sıkıntılar var demektir. İnsan yaratıldı ve şeytan ilk ırkçılığı yaparak, “ben ateştenim, o topraktan” diyerek yaptığı ırkçılık sonucu kovulur ve kovulmasının sebebi olarak da gördüğü insanı gözden düşürmek ve onu bir günahkâr, bir isyankâr yapmak için var gücüyle çalışır. Âdem ve Havva’yı yanılttı ve bunun sonucu olarak da ikisi cennetten çıkarıldılar. Düşünmemiz gereken tüm mesele bu, insanoğlu hangi cennetten çıkarıldı? Kur’an der ki cennette giren bir daha oradan çıkmayacaktır, orada günah işlenemez ve en önemlisi de şeytan cennette miydi? Çıkarıldıkları cennet kutsal kitaplarda insanlara bir ödül olarak verilecek “uhrevi cennet” midir yoksa “cennet” kelime manası itibariyle anlamamız gereken güzel bir bahçe midir? Ödül olan uhrevi cennetin içinde tek bir ağaç ve dalındaki meyveler gibi yasak olabilir mi? Tabii ki de Âdem ve Havva’nın kovulduğu cennet Kur’an’da bizlere belirtilen, fani dünyada yaptıkları iyilikler için insanlara ahiret hayatında ödül olarak müjdelen cennette günahın işi nedir? Hamdi Kalyoncu, genel olarak iki bölümden oluşan kitabın ilk bölümlerinde Hristiyanlık inancı ve İncil’deki kadına olan bakış açısını, Yahudilikteki inancı ve Tevrat’taki kadına bakış açısını verirken bunların hadisler ile uyumluluğunu gösterip aynı şekilde de Kur’an içinde tamamen olmadığını belirtiyor ama keşke Kur’an’dan verdiği birkaç örnekte sure adı ve ayet numaralarını da belirtseydi. Bu üç din haricinde özellikle Budizm ve Hinduizm inanışlarındaki, Yunan mitolojisindeki kadına bakış açıları ve yapılanlar kısımları da çok etkiliydi. İkinci bölümde ise bu inanışlardan etkilenen ya da etkisinde kalanların himayesinde olan, onlardan etkilenen kadınların ne şekilde erkeklerini ilahlaştırdığını anlatıyor, madde madde sıralamak gerekirse; - Erkeği, “hayatının vazgeçilmezi” olarak görmek - Erkeği, “her şeyden çok sevmek” - Erkek karşısında güçsüz olmak, güçsüzlüğünü hissetmek - Erkekle birlikteliği “hayatın anlamı” olarak görmek - Kadının değerini erkeğin takdirine bırakması - Erkeği her şey olarak görmek - Ekonomik bağımlılık - “Ölümüne evlilik” anlayışı içinde olmak - Kocaya itaati abartmak, saygıdan çıkıp mutlak hakimiyete gelmesi Güzel, başarılı bir kitaptı, sapkın inanışların, dine insani duyguların girip aşırılığa gitmenin sonucunun nerelere gittiğinin en güzel örneklerinden biriydi. Yazarın da psikiyatri uzmanı olup bazı kısımlarda ara ara sanırım danışanlarının düşüncelerini (isim vs. belirtmeden) aktarması ise kitabın etkili yerlerinden biriydi. Bu kadar özel, yaratılıştan kutsal, iffetli erkekleri, hâşâ Yaratıcı tarafından lanetlenmiş, eğri ve yamuk olan, gemiye alınması bile uğursuzluk olarak görülen iffetsiz kadınlar nasıl olur da bu özel erkekleri yetiştirip ve büyütmüş sorusu sanırım bu inanışlarda her zaman cevapsız kalacak.
Erkeğini İlahlaştıran Kadınlar
Erkeğini İlahlaştıran KadınlarHamdi Kalyoncu · Yediveren · 202118 okunma
··
82 görüntüleme
Meltek okurunun profil resmi
Gerçekten tebrik ederim. Muhteşem bir inceleme okudum. Öyle doğru şeylere değinmişsiniz ki, kitabı bir an önce edinip okumak istiyorum. Bu erkeği ilahlaştırma konusunda kendi çevremde çaba sarfediyorum bu tutumu yıkabilmek için. Öyle üzücü ki. Her fırsatta dile getiriyorum. Kadının kendini birey olarak kabul edememesi en büyük sorun. Bu da yetiştirdikleri nesilleri etkiliyor haliyle. Sonsuz bir döngü içindeyiz. En başta kadınlarımızı bilinçlendirmeden de bu döngüyü kırmak zor görünüyor.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Meltem Hanım, bir bölümde Kalyoncu da dediğiniz kısımlara vurgu yapıyor ve ülkemizde bu durumlara sebep olanları kısaca anlatıyor, diğer çalışmaları ile beraber tavsiye ederim.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, bir oturuşta iki fincan çay-kahve eşliğinde bitecek bir kitap, bu kısalığına rağmen de dolu dolu bir kitap.
Kevser S. okurunun profil resmi
harika bir inceleme, buna sadece inceleme demekle haksızlık edecekmişim gibi hissettim. Yüzyılların ve çağımızın gerçekten büyük sıkıntısı olan kadın-erkek ilişkisini çok güzel yorumlamışsınız. Bu güzel inceleme için çok teşekkür ederim. Kaleminize sağlık
mithrandir21 okurunun profil resmi
Estağfurullah teşekkür ederim. Kitabı okursanız eğer bu güzel kitabın inceleme üstündeki etkisini rahatlıkla görebileceksiniz. Kadın-erkek ilişkisi maalesef bence yanlış anlaşılma ve yorumlama ile başlangıça ve dine kadar gidiyor.
1 sonraki yanıtı göster
Mert okurunun profil resmi
İncili okurken paylaştığın kısımları hiç böyle düşünmemiştim buradan bu sonucu çıkarıp bunu yoğurup "kadın kırılır yani ne yaparsak yapalım kadının eğriliği kabul edilmiş ve yaratılıştan onlar zaten cezasını almış ve yamukturlar" bu sonucu mu çıkarıyorlar erkekler.Ayrıca Adem,Havva tarafından kandırılmış deyişlere; Adem'in iradesi yok mu demez mi insan diye sorarım !bu insanlara cahilikleri müstehaktır.İncili de bir gözden geçirmiş,can alıcı noktalara değinilmiş yorum atmamın sebebi fazlalık yapmak bu sayede insanların ilgisini çekebilirsin diye düşündüm halkımız kalabalığı sever :)Bu kadar kapsamlı bir yazı da yorum almayı hak ediyor ama kesitini eklediğim yazının biraz abartıldığını düşündüm ki ben bu kadar abartılışına rastlamadım tabi zihinlerinde ne olduğunu bilemem,insanların.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Mert maalesef uydurma hadislere baktığmızda, tarihteki Hristiyan ve Yahudi dini kişilere baktığımızda kaburga kemiği bu şekilde yorumlanıyor. Bu kitap içinde İncil ve Kur'an arasında fazla kıyaslama yok ama İncil pasajları örneklerimi Edip Yüksel'in Manifesto kitabından aklımda kalmıştı, dinlerdeki daha doğrusu uydurmalardaki kadına bakışı güzel anlatan bölümleri mevcuttur.
Metin T. okurunun profil resmi
Uğur bey, ışık tutmuşsunuz kitaba. Elinizde ışıklı bir lup, aydınlatmışsınız kitabın tematiğini, gayet akıcı ve akılcı bir bakışla sunmuşsunuz okura. Bravo. Kaleminize sağlık.
mithrandir21 okurunun profil resmi
Estağfurullah Metin Hocam ama yorumunuz için de çok teşekkür ederim. Yazarlar o kadar güzel yazıyor ve ışıklarını saçıyor ki etkilerinde kalıp bir şeyler yazmamak imkansız oluyor.
Aslıhan Alpaslan okurunun profil resmi
Bu son paragraf zaten bence herşeyi açıklıyor da işlerine gelirse
mithrandir21 okurunun profil resmi
Aslıhan Hanım maalesef o kesimin işine hiç gelmediği hatta düşünmedikleri bir durum.
Ayşenur okurunun profil resmi
Verimli bir inceleme olmuş. Okuyacağım kitaplar arasına ekledim.
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.