Gönderi

DilekAykut
Yazın en büyük zevkin nedir diye sordu. Hiç tereddüt etmeden pazarda babama yardim ederken yasli bir cift her geldiginde bana dondurma alırlar,bu dondurma senin benim bildiğim dondurmalardan değil. Çok güzel. Hani pazarın orada çok lüks bir pastane var ya işte oradan alıyorlar,ımm onu yemek en büyük zevk işte, dedim. Gözlerimin içine bakıyordu,belli ki cevabım onu tatmin etmemişti. Durdum.Sonra bana dedi ki 'ne yani bu mu senin için en büyük zevk?' Elbette ki bu dedim , daha ne olsun işte çok sevdiğim ve pahali oldugü için alamadığım dondurmayı bana hediye ediyorlar. Hem yazın o sıcakta,o yorgunlukta insana nasıl da iyi geliyor ,bunu sen bilmezsin dedim. Gülumsedi,bu gülumseme hic hoş bir gülumseme degildi. Gulumsemenin altında ki bakla da şuydu 'E canım biz yazın her gün oradan dondurma alıyoruz ki zaten,o yüzden garip geldi biraz.' Bu konuşmadan sonra ,yedi yasindayken şunu farkettim ki hayat herkese aynı tatları sunmuyordu. Benim için lüks olan hediye olan ona sıradan gelmişti. Olsun canım, o dondurma yerken benim gibi bir merakla,heyecanla yemeyecekti ya. Bu onun sorunuydu.
·
6 görüntüleme
SiyahMevsim okurunun profil resmi
Çok güzelmiş canim
Dilek Aykut okurunun profil resmi
Teşekkürler canım benim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.