Gönderi

116 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yazarımız, Osmanlı'da çocuk olmanın zorluklarına, çocuğun mektebe başlarken ki merasimine, mektepteki hocaların tutumuna kadar birçok noktaya değinmiş; kendi hayatından da örnekler vererek bizlere sunmuştur. Osmanlı'da her çocuğun mektebe başlarken ki en büyük korkusu falakacı bir hocaya denk gelmektir. Âmin alayından sonra okula başlayan çocuğa, okulun hocası ve kalfası yumuşak davranır, ta ki çocuk okula alışana kadar. Alıştıktan sonra en küçük hatasında - onu eğittiğini düşünerek- şiddet ile cezalandırır. 'Aba altından sopa göstermek' deyiminin karşılığı bu olsa gerek! Ebeveynlerin tutumları ise bundan daha kötü, çünkü falakaya yatıran hocaya karşı çıkmak şöyle dursun, sonuna kadar hocayı destekleyen bir kesim var. Yer yer sinirlerimi zıplatan cümleler olmadı değil: "Hoca dediğin böyle olmalı. Elinden sopası düşmemeli!" Anı niteliğinde olan Falaka, aslında günümüze de benziyor. Tek fark artık falakaya yatırmak yok; ama çocuklarımıza karşı uygulanan bir psikolojik şiddet, fiziksel şiddet var. Eğitim hayatımızda şiddeti benimseyen, çocukları şiddet ile korkutarak eğitebileceğini sanan, "eğitilememiş" insanlarımız maalesef ki mevcut. Arapça kelimelere yer verilmiş olan bu kitabı birkaç günde bitirebilir, Osmanlı dönemine de küçük bir seyahatte bulunabilirsiniz. :)
Falaka
FalakaAhmet Rasim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,195 okunma
·
350 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.