Felsefe başlangıçta dini bir öze sahipti ve dinle iç içeydi. Amaçları; varlığı, insani ve yaşamı açıklamaktı. Ancak zamanla felsete aklın kılavuzluğuna girdikten sonra da dinler, özellikle tek tanrılı dinler, dünyayı, varlığı ve insanı açıklamaya devam etmiştir. Yani din, felsefi özünden tümüyle kopmamıştır. Dinler, bunu kutsal kitapların emir ve yasaklarına, dogmalarına dinin vahiylerine dayanarak yaparlar. Oysa felsefe, varlığı akla ve aklın yasalarna göre kavramlarla açıklamak ister.