Gönderi

Zehirli Neşter Olayı
Rivayete göre; Muhammed Tapar, her ay sağlığı için kan aldırmaktadır. Bu durumu bilen veziri Sadü'l-Mülk, sultanı öldürme planları yapar ve onun kanını aldırmak için bir kan alıcı ile anlaşır. Kan alıcıya bin altın karşılığında sultanın kanını alması için zehire batırılmış neşter verir. Vezirin bu gizli planını Selçuklu sarayında görevli olan Hatibi de bilmektedir. Hatibi karısına anlatır ve plan sultana bildirilir. İşin aslını öğrenmek isteyen sultan kan alıcıyı konuşturur, doğruları öğrenince aynı neşter ile kan alıcının damarını deldirerek öldürttükten hemen sonra Sadü'l-Mülk' ün İsmaili olduğuna kanaat getirerek, onu da tutuklatıp mallarına el koyar ve İsfahan kapısında astırarak öldürtür. Büyük Selçuklu İmparatorluğu'na tabi Suriye ve Filistin Selçuklu Devleti hükümdarı Tutuş'un oğullarından Haleb Meliki Rıdvan, İsmaililere Haleb' te bir davet evi kurmaları için izin verir. Rıdvan'ın ölümünden sonra oğlu Melik Alp Arslan'a Muhammed Tapar mektup gönderir. Bu mektup üzerine Melik Alp Arslan tarafından İsmaililiğin Haleb'te ve bütün Suriye'de yayılmasında önemli rol oynayan Ebu Tahir ve Suriye'deki liderlerinden el-Hakim el-Müneccim'in kardeşi ve önde gelen İsmaililer öldürülür, diğerleri hapse atılır, mallarına el konulur. Bir kısmı da kaleden aşağı atılarak öldürülür. Bu olaydan kurtulabilenlerden bir kısmı Haçlılara katılır, bir kısmı da değişik bölgelere dağılırlar. Suriye'de ve özellikle Haleb'te yerleşerek çeşitli yöntemlerle çoğalmayı başaran İsmaililer için bu olay büyük bir darbe olmuştur.
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.