Gönderi

408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Beyoğlu Rapsodisi
Ahmet Ümit kitaplarına Kayıp Tanrılar Ülkesi ile başladım. Olay yeriyle, verdiği bilgilerle gerçekten sürükleyici ve dikkat çekici bir polisiye romandı. Bir süre sonra tekrar polisiye okumak isteği kabarınca içimde Beyoğlu Rapsodisi romanını seçtim. Baştan belirtmem gerekirki baskın niteliği bence polisiye değildi. Daha çok psikoloji diyebilirim. Sadece son bölümünde, çözüm aşamasında polisiye kırıntıları vardı. Kayıp Tanrılar Ülkesi baştan itibaren gözlemci olarak katili araştırma imkanı sunarken, bu romanda son bölüme kadar aklımın ucundan bile geçmedi olayların böyle sonuçlanacağı. İstanbul'a bir iki kez günü birlik iş halletmek için gidişimin dışında uğramadım. Ancak romanda İstanbul, daha spesifik olarak Beyoğlu çok güzel anlatılmış. Tarihi dokusu, binaları, çarşıları, lokantaları, meyhaneleri bir bir gezmiş gibi oluyor insan okurken. Değişmiş midir bilemiyorum. Ancak romanda bu özelliği de sevdiğimden ayrıca eklemek istedim. Bunlar dışında roman sürükleyicilik açısından polisiye romanlarıyla yarışır bence. Başlangıç kısmı o kadar hızlı akmasa da, sayfa sayısı göz önüne alındığında nasıl bittiğini anlayamadan bir solukta okunuyor. Orta bölümlerden itibaren merak da iyice sarıyor insanı. Ben beğendim açıkçası. Ancak polisiye roman okuma isteğimi giderdiğini söyleyemem. Şimdi başka bir sürükleyici roman bulmak üzere araştırmaya gidiyorum.
Beyoğlu Rapsodisi
Beyoğlu RapsodisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201627,4bin okunma
·
136 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.