Gönderi

"Antalya mebusu Hoca Rasih, Hilâfet'in ilgası zamanında, Hilâl-ı Ahmer'e para toplamak için bir heyetle Hindistan'daydı. İlga'dan 15 gün sonra geldi. Konuşuyordu. Bana dert yandı: - Bize Hindistan'da çok hürmet ediyorlardı. Mühim para toplanıyordu." Hilâfet'in ilgası" telgrafı gelince Hindistanlılar perişan oldular. Çok keder ettiler. Bize de hakaret ettiler. Çaremiz kalmadı kaçıp geldik, dedi. Bu iş, bütün âlem-i İslâma derin tesir yapmıştır, halbuki padişahlığın ilgasına âlem-i İslâm hiçbir şey dememiştir. Ne vahim bir hatadır, zaman gösterecek. Mustafa Kemal'e göre, "Hilâfet'ten hiçbir faide yokmuş." Delili de Hintlilerin 1. Cihan Harbi'nde aleyhimize savaşmaları imiş. Bu adamlar esirdir, ne yapabilirler? Hadi sen ol da yap! Hem de aldatılarak Çanakkale'ye getirilmişlerdir. Yine de lehimize çok yardım yaptılar. İngiltere'yi lehimize çevirmeye çok çalıştılar. Bunların (Lozan'da) bizim iyi sulh yapmamıza muhakkak tesiri olmuştur. Bize birçok para yolladılar. Biz Eskişehir'den İngilizleri tardederken Hintli taburlar kurşunlarını havaya sıktılar. Daha ne istiyorsun? Hele hür olsunlar da gör.. Bilhassa Hilâfet sayesinde umum Müslümanlar bizi büyük muhabbetle seviyordu. Bu da mühim manevî fayda idi. Hem bütün İslâmlara ait bir başı ne vicdanla, ne hakla kesersin! Zavallı âlem-i İslâm başsız kaldı. Ama bu kadar yenileşmiş olan Avrupa, Papa'yı kaldırmıyor. Mussolini bilâkis onu kuvvetlendirdi."
Sayfa 162Kitabı okudu
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.