Attila fazilete hürmet göstermesini bilirdi. Ancak düşmanlarına karşı barbar idi. Düşmanlarına karşı mağrur ve kibirli davranır, fakat tebaası arasında gâyet halim ve alçak gönüllü hareket ederdi. Azamet ve debdebeden nefret eder, serveti kadınlarına ve kumandanlarına verirdi. Tebaasını gâyet severdi. Onların şikâyetlerini dinler, adâletli davranır, mallarına ve mülklerine tecavüz olunmasına, fakîrlere zulüm edilmesine izin vermezdi. Affi da çoktu. Hükmü altındaki kavimleri ağır vergilerle ezmezdi. Yabancılara korku ve dehşet telkîn etmekten hoşlanırdı. Buna da muvaffak olmuştur. Büyük bir aşk ile sevdiği savaşta Attila gâyet cesurca hareket eder, fakat çılgınca ataklara kalkmazdı. Büyük projeler yapar ve bunları uygulamaya muvaffak olurdu. Kendisinden pek çok korkan, hakkında âdilâne bir hüküm vermeyen yabancılar nazarında Attila bir canavar telakkî olunmuştur. Roma'da yahut İstanbul'da bir İmparator olsaydı bir kahraman diye telakkî edilirdi. Fakat çadırlar altında yaşadığı için düşmanları kendisini bir barbar gibi tasvir etmişlerdir. Dış görünüşüne gelince, Attila bir Kalmuk'a benzerdi. Güneşten yanmış bir rengi, büyük bir başı, yassı bir burnu vardı. Gözleri küçük, sakalı seyrekti. Geniş göğüslü, kısa boylu idi.
Sayfa 378 - Ötüken Neşriyat, 2. Baskı:2019 - I. CİLT