Gönderi

Sezar'ın ömür boyu yaptıklarını başındaki defne yapraklarının çokluğundan anlamaz mıyız – ve de saçlarının azlığından? Anton von Werner’in bir sanatçı olarak önemini madalyalarının bolluğundan ve yeteneklerinin kıtlığından? Kaplıca kürlerinin etkililiğini bundan geçinen kaplıca hekimlerinin çokluğundan ve cüzdanımızın boşalmasından? Birden açıkça gördüm ki, şeylerin önemi, hatta tüm zenginliği yalnızca barındırdıklarında değil, aynı zamanda onlarda eksik olanlardadır da. Sevdiğimiz şeylerin sevdiğimiz şey olduklarını, her şey olmamalarından anlıyoruz, bizi daha fazlasından mahrum buraktıkları bir sınırları olmasından. Güzelin burukluğu da budur işte, bize çok çiçek fakat az pasta sunmasıdır. Zira şeyler her şey olsalar, Tanrı olurlardı. Bizim için bir şey olmaları için yalnızca biraz olmaları gerek.
Sayfa 26 - Dost Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
·
191 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.