Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bir duvar meselesi..
Thomas Hardy
Thomas Hardy
’yle daha önce
Tess
Tess
romanıyla tanışmıştım. Uzun uzun yıllar olsa da bunun iyi bir tanışma olduğunu hatırlıyorum. Şimdi Jude’yle Tess’i yanyana oturtuyorum. İkisi de kasvetten sararmış yüzlerle bakıyorlar. Ama içimi oyan, yüreğimi burkan bir kasvet değil. Gece görülen rüyalar gibi dingin, gündüz rüyaları gibi berrak.. Jude, çocukluğundan itibaren Christminster’da eğitim almayı hayal eder. Ama o okula girebilecek kadar asil ve zengin değildir. Hayatı boyunca çabalar ama olduğu şey sadece bir duvar işçisidir. İçine doğduğu işçi sınıfının tüm bahtsızlığı omuzlarında taşıyan Jude ironik bir şekilde hayallerinin sadece duvarlarına dokunabilir . “Aynı düşünce hayatını paylaştığı mutlu yaşıtlarından onu ayıran tek şey bir duvardı. Duvarın öbür yanında sabahtan akşama kadar okumak, yazmak, çizmek, öğrenmek, bunları için için sindirmekten başka bir iş görmeyen adamlar vardı. Bir tek duvarcık... ama, ne duvar!” Jude’un hayallerinin peşinden gitmesi ne zordur. Etrafı “işçisin sen işçi kal” “karnını doyuracak bir iş bul şükret” diye bağıran insanlarla doludur. Hayalleer..hayatlar arasında sıkışıp kalır. Ama o durup kendine şunu sorar: ”Bir insanın kendini tesadüf içinde bulduğu işte yoluna devam etmesi mi gerekir? Yoksa hangi alanda ilgisi olduğunu iyice düşünüp yolunu ona göre iyice çizmesi mi gerekir?” Jude’un sorusunun hala gençliğin sorularından biri olması ne gariptir. Hardy ona “Sevgili Jude, sen trajik bir Don Kişot’sun.” Ve evet, hala hayallerinin peşinden gitmeye çalışanlar yeldeğirmenleriyle savaşmak zorunda kalan Don Kişot’lardır. Kitap, 19. yüzyılın muhafazakar İngiliz topraklarında dönemin tüm gelenek, ahlak ve sosyal düzenine aykırıdır. Viktorya dönemi İngiltere’sine, okurken insanı bezdiren ahlakçı bakış açısına, tepeden aşan bağnazlığa keskin bir eleştiri getirir. Jude ve Sue’nun birliktelikleri süresince evlilik kavramı tartışma konusudur. Çünkü onlar birbirlerine olan bağlılıklarını bir imza ile kanıtlama gereği duymaksızın alternatif bir yaşam biçimi kurmaya çalışırlar ve dönemin İngiltere’sinde bu ahlaksızlıktır. (Dönemin dünyasında hala öyle) Ama işte..“Kabul etmeyen iki kişi var. Bir kadınla ben. Burada karanlıkta ölmekten zevk alıyoruz.” Düşünceleri 50 yıl sonrasının düşünceleri olan herkes gibi yaşar Jude. Zaman onları anlayacak kadar olgun değildir zira. Jude başta kölesi olduğu toplumsal geleneklere ağzını doldura doldura küfreder. Ve dediği gibi karanlıkta, müzik dinleyen insanları seyreden bir sağır adam gibi ölür. Kitap, karakterinin aşama aşama gelişimini işlemesi yanıyla..hayatın tokadını yiyip kızaran yanağı eliyle tutmasıyla..maneviyatta şaha kalkmasıyla..olgunlaşmayı işlemesiyle..kanımca Bildungsroman’ın örneklerinden biridir. Bildungsroman’larımızın orta sayfalarından Hardy’nin sayfalarına bakarız. Ah Jude deriz, ne çok duvar var yıkılması gereken.. Ah şu duvarlar..
Adsız Sansız Bir Jude
Adsız Sansız Bir JudeThomas Hardy · İletişim Yayınevi · 20141,122 okunma
·
2.045 görüntüleme
Zeynep Bayram okurunun profil resmi
Mükemmel bir inceleme olmuş 👏
Emel Keleş okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Sabah motivasyonu oldu☺️🌺
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.