Gönderi

biraz önce bir Bihruz Bey olduğumu öğrendim
Bihruz Bey, artık hayatını yeni bir düzene sokmuştu. Sabahleyin yatağından çıktığı gibi geceliğiyle açık pencere onunde bir-iki saat kadar düşünceli düşünceli doğayı seyre diyor, özensiz, kayıtsız giyinip haremden dışarıya çıktıktan sonra çalışma odasında bir süre ders çalışıyordu. Öğle yemeğinin ardından biraz uzanıp dinleniyor, saat ona doğru bastonunu eline, Greziella'yı koltuğunun altına alarak yakın kırlarda akşamın saat yarımlarına, birlerine kadar yürüyerek dolaşıyordu. Köşke dönüşünde, akşam yemeğini sakince yiyor, eğer Mösyö Piyer gelmişse birlikte bir-iki saat ders çalıştıktan veya dereden tepeden konuştuktan sonra yatak odasına çekilip dalgın bakışlarını diktiği yıldızlı gökyüzüne karşı - düşüncelere dalıp gidiyordu; fakat bu uğraşıların, bu düşüncelerin, bu gezintilerin hiçbirisinde kaybedilen sevgilinin hüzünlü hayali gözünün önünden hiç gitmiyordu. Genç Bey, yeni hayatın seherinden zevk alarak, duygulanarak türlü türlü renkler içindeki gün doğuşunu ve batışını seyretmekten memnun oluyordu.
··
187 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.