Gönderi

“Korktuğum, hem de fal taşı gibi açılmış gözlerle korktuğum, beni korkunun anlamsız derinliklerine çeken şey (Uykuya da korkuya daldığım gibi dalsaydım, şu an yaşıyor olmazdım.), yalnızca içten içe kendime kurduğum komplo (babama yazdığım mektubu okuduğunda bunu daha iyi anlayacaksın, yine de tam olarak anlayamazsın, çünkü o mektup fazlasıyla hedefine yönelik), bu komplo benim büyük satranç oyununda, değil piyonun piyonu olmak, tam tersine, oyunun kurallarını hiçe sayarak ve bütün oyunu altüst ederek vezirin yerini zapt etmek istememe dayanıyor –ben, piyonun piyonu, yani olmayan, oyuna katılmayan bir figür–, sonra da belki şahın yerini ya da bütün tahtayı; bunu gerçekten yapmak isteseydim, başka ve daha az insanca bir yolla olması gerekirdi.”
Sayfa 84 - Can YayınlarıKitabı okudu
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.