12. yy.'dan bize uzanan bir aşk öyküsü... Ve bence herkesin haberdar olması gereken bir öykü.. Aslında öykü dediğime bakmayın bir oyun olarak kaleme alınmış.. Ben özellikle Abelard'ın varlığından haberdar olduğum için ayrıca memnun hissediyorum.. Bu kitabın içerisinde 12 tane mektup yer alıyor.. Bu mektuplar kitaba ismini veren Abelard ve Heloise arasında geçiyor ve okurken etkilenmemek elde değil.. Gerçekten yazıldı mi bu mektuplar, gerçekten yaşandı mı böyle bir aşk? Tüyler ürpertici.. Neyseki en azından mektuplardan yedisinin gerçek olduğunu biliyoruz.. ve bu okuduklarınızı daha tehlikeli kılıyor.. Tabi ki bu etkide Ronald Duncan'ın rolünü de yok sayamayız.. Öyle güzel dokunmuş ki hikayeye büyüsünü hiç bozmamış.. Tam olarak ne demek istediğimi okuduğunuzda anlayacaksınız.. Ne diyebilirim ki başka, okuduğum bir Romeo ve Juliet olsa kendimi kurgu diye avuturdum ya da leyla ve mecnun olsa destan der geçerdim.. Yani kendimi avutacak bir şey illa ki bulurdum ama bu hikaye için bir avuntu bulamıyorum.. Aşk aşk diye anlatıla anlatıla bitirilemeyen o duygunun bu kadar yoğun, kutsal, büyülü ve yaşanmış olması mümkün mü? Peki günümüzde böyle bir yoğunluğa ulaşıp böylesine derin yaşanan aşklar kaldı mı? Yoksa aşk hala o iki aşığın mezarları başında mı bekliyor? Ya da aşk onların ayrılığında mi kırıldı? Bu yüzden mi kimsenin onu bulamayışı..? Ve daha onlarcası... böyle bir aşk şüphesiz zamansız olur bizim çağımızda anlaşılması çok güç bir aşk olur ama aşk işte o vakit aşk olur: zamansız ve mekansiz.. öyleyse aşkın en yüce halinin anlatıldığı bu kitap zamana ve mekana inat hadsizce seven tüm Abelard ve Heloise varislerine gelsin.. 
Abelard ve Heloise 
Ronald Duncan
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.