Gönderi

…”Öldürmeyeceksin.” Dünyanın dört köşesindeki tüm yasalar günün birinde öldürmeyi (savaşta ya da cellat eliyle öldürme de dahil) yasaklasalar bile, o talep hiç susmayacaktır. Çünkü o her türlü ilerlemenin, tüm insana dönüşümün başlıca talebidir. Öyle çok öldürüyoruz ki! Üstüne üstlük yalnızca ahmak savaşlarda, devrimin ahmak sokak çatışmalarında , ahmak idamlarda da öldürmüyoruz - bulduğumuz her fırsatta öldürüyoruz. Öldürme eylemimizle yetenekli gençleri zorunluluktan kendilerine uygun olmayan meslekleri yapmaya yöneltiyoruz. Gözlerimizi yoksulluğa, güçlüye, utanca kapatarak öldürüyoruz. Toplumun, devletin, okulun, dinin ölü kurumlarını, onlara kararlılıkla sırtımızı dönmek yerine, üşengeçilikten sakinlikle izleyerek ve onaylıyormuş gibi yaparak öldürme eylemimizi gerçekleştiriyoruz. Nasıl makul sosyalizm için mülkiyet bir hırsızlıksa, türümüzün tutarlı inanç sahibi için de hayatın her biçimde inkarı, her haşinlik, her umursamazlık, her hor görü de öldürmekten başka bir şey değildir. İnsan yalnızca içinde bulunduğu anı değil, geleceği de öldürebilir.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.