Gönderi

Ben Şiir Yazmazsam
Gece, yalnızlığımıza çekilen gök-perdeyse şiir içerdeki aydınlığımızdır. Ben şiir yazmazsam Yitirir dilini içimdeki çocuk Dünya bir mahzun olur Çıkarır giysilerini sözün teninden İmge denilen o esrarlı konuk Nesneler kendince görünür. Gökyüzü mavisini vermez Göğsündeki buluta Kirlenir yağmurun rengi Yağmaz ben yazmazsam Yar saçı kadar ince Bir rüzgârla öpüşerek Bulutlar üstümüze. Bir kulak çınlaması Bir kirpik kırılması Ömürler veren anlık bir düşle Üzgün ve güleç Buluşmaz her akşam Dışardaki dünya ile İçerdeki adam Ben yazmazsam. Gelin çeyizi gibi işleyip duygularını İnce güzellikler içinde Söyleyemez sevgisini kimse Yazmazsam ben Gözleri bayram o gönül üzüncüne Şiirler okunmaz sitemli Titrek bir sesle Durup yüreğinin kıyılarında. Bir sonsuz yalnızlık içinde Üşür ölülerimiz mezarlarında Sevgiyle amlmamaktan Ben yazmazsam Unutur insanlar, şikâyet edip Unutulmaktan Her yeni günle giden birini daha Yükleyip kusurlarını Zamana ve hayata. Akşamı göğüsleyemez o yalnız İncinir evlerin gölgelerinde Evine boş dönen baba Anne dağılır odalara yılgın Ben yazmazsam Akıtıp acılarını ince bir türküye Katlanma gücü bulamaz hiçbiri Geniş bir yürek Ve engin bir dirençle Kavrayıp hayatı iliklerine dek. Ve ben şiir yazmazsam Çoğalmaz nar taneleri gibi Görüntülerin güzelliği Çocukluktan çıkar çıkmaz Yaşlanır insanlar Sevgi bile yük olur acemi yüreklere Bir sorular yığını olarak Kavranmamış kalır dünya. 1984
Sayfa 53 - Kırmızı Kedi Yayınevi
·
214 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.