Bir nefeste okuduğum kitaplar beni hep farklı etkilemiştir. Bu kitapta böyle oldu. Uyku uyku! Kitabın ana konusu uyku sorunu olan ve uyuyamayıp hayatına geniş bir alan açan bir kadından bahsediyor Murakami. Bu alanın içinde bol bol kitap okuyor ve çikolatayla birlikte kurabiye yiyor. Tolstoy ve Anna Karenina kitaba damgasını vurmuş diyebilirim. Kitaptan ve yazardan çokça bahsediyor Murakami.
Kitabı okumaya başladığınız andan itibaren sizi bir gizemin esir aldığını hissediyorsunuz. Başlarda gerçekleşen garip olayların ilerleyip daha farklı olacağını düşünmeniz belki sizi yanıltabilir. Kitap daha farklı yerlere doğru gidiyor. Çok enteresan ve gizemli biten bir final kafalarda soru işaret bırakmıyor değil. Ben açıkçası daha değişik bir son bekliyordum. Burada sanırım yazar nasıl bitireceğine karar verememiş ve gizemli bitmesini istemiş olabilir diye düşündüm. Belkide planladığı son böyleydi.
Ayrı bir olay ölümü ve yaşamı öyle hassas terazilere koymuş ki, bir an için bir felsefe kitabı okuduğunuzu düşünebilirsiniz. Ama Murakami bunu hep yapmıyor mu zaten? Kitapta öyle cümleler var ki, açılımın oldukça uzun kelimelere gebe olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak nefis bir kitaptı. Dikkat sizi uykusuz bırakabilir :)