Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tiamat
Efrâsiyâb'ın Hikâyelerinde son sayfayı okuduktan sonra, aklıma ve gönlüme bir hüzün parçası düşmüştü. İhsan Oktay Anar'ın bütün kitaplarını okumuştum ve kendisini bir daha yazmayacağını söylemişti. İhsan Oktay Anar'a duyduğum hayranlığı başka hiçbir yazara duymadım. Okuduğum bütün kitaplarında, zihnim eşsiz bir lezzeti tattı. Her kitabında farklı bir tat sunuyor ve sunduğu bu tatlar gerçek bir okurun zihnini doyurmakla kalmıyor, o zihni daha da genişletiyor. Tiamat'da, bir tahtelbahir yani bir Osmanlı denizaltısının tayfasının başından geçenler olaylara tanıklık ediyoruz. Enkaz şekilde bulunan bir düşman gemisinden ganimet olarak alınan bir kutu, denizaltında gerilim ve korku dolu anların yaşanmasına sebep oluyor. Kutu bütün kainatın işleyişini, hareketini, dünyanın temel direkleri olan ve birbirleriyle iç içe olan iyiliğin ve kötülüğün ilişkisini temsil ediyor. Deniz altına getirildiği ilk zamanlar üzerinde melek tasvirleri yer alırken, zamanla melekler ifrit tasvirlerine dönüşüyor. Her karanlık ardında bir ışık ve her kötülük içinde bir iyilik felsefesi kutu üzerinden işleniyor. Eserdeki büyülü tasvirleri, fantastik unsurları ve harika mizahı okuduktan sonra yazarın o masalcı kimliğini ve büyülü kalemini ne kadar özlediğimi fark ettim. Kitabı yazarın sevenlerine tavsiye edeceğim ama zaten hepimiz ilk çıktığı gün alıp bu özleme son verdik...
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20224,010 okunma
·
373 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.