Gönderi

Köle Almak Köle Olmak İslâmiyet geldiğinde toplum hayatında, devletler arasında kölelik câri idi ve İslâm bunu safha safha kaldırdı, insanları hürriyete kavuşturmak için her vesileyi kullandı, köle âzâd etmeyi teşvik etti. Kölelerle ilgili öyle kurallar getirdi ki, “köle almak” bir yönüyle “köle olmak” hâline geldi. Peygamberimiz’in torunu Hz. Câfer-i Sâdık Efendimiz, misafirleri ile birlikte yemek yerken kölesi yemek kabını kaza ile Hz. Câfer’in üzerine döktü. Câfer Efendimiz, bir an öfke ile köleye baktı. Köle, Âl-i İmrân Sûresi, yüz otuz dördüncü âyetin “Takva sahipleri, öfkelerini yutanlardır.” bölümünü okudu. Hz. Câfer: – “Öfkemi yuttum.” dedi. Bunun üzerine köle âyetin devamını okudu: – “Onlar insanların kusurlarını affedenlerdir.” Câfer Efendimiz: – “Kusurunu affettim.” karşılığını verdi. Köle âyetin sonunu okudu: – “Allah iyilik yapanları sever.” Hz. Câfer: – “İyilik olarak seni âzâd ediyorum, artık hürsün.” dedi. Köle çok sevindi. Hz. Câfer Efendimiz, misafirlerine şöyle dedi: – “Gördünüz, Allah’ın kitabından bir âyet bilmesi ve yerinde okuması onun, hem cezadan kurtulmasına, hem de hürriyetine kavuşmasına vesile oldu. Sizler ve bizler Allah’ın kitabından ne kadar çok şey öğrenir ve uygularsak o kadar hür yaşar; nefsimizin ve dünyanın esaretinden kurtuluruz. Ayrıca Allah bizi o kadar mükâfatlandırır.”
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.