Gönderi

Kaygusuz, pirinin ağzından, adının konması üstüne, daha çok duramadı. Dudaklarının arasında gezinerek, dili etlerini gıdıklayan kelimeleri birbiri ardınca koyverdi artık... - Dost, senin yüzünden özge ben, Kıble-i can bilmezem, - Pirin hüsnünü severem, bir gayri iman bilmezem, - Bana derler ki, şeyatin senin yolunu azdırır -Ben şu zerrak sufilerden garı bir şeytan bilmezem... - Sufi-i salüs, nedendir hüsne munkir geçindiği, - Ne aceb bela geluptur şu ki, ben haktan bilmezem, - Insan ı Kamil ki, derler Mustafa'dır, Murtazadır, -Yani kim vardır cihanda, ben gayri insan bilmezem... - 0 şah-ı hüsnun ışkına, özümü viran kılmışam, - Kaygusuz Abdal'dır adım, cübbe vü kaftan bilmezem..
Sayfa 122
··
104 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.