Gönderi

Avrupalı olma gayretinin en kuvvetli sâiklerinden biri de Avrupalıların düşmanlığından kurtulmak ve böylece ardı ardına gelen haçlı seferleri felaketine bir son vermekti. Bu yüzden bazı münevverler Balkan Harbi'ndeki yenilgimizi bile bize Avrupalı olma zaruretini daha çok hissettireceği için hayırlı bir olay sayıyorlardı. Merhum Peyami Safa, gençliğinde kendisinin de dahil bulunduğu Avrupacılara ait fikirleri gözden geçirirken, bunların Avrupalılaşmak veya modernleşmek için ortaya koyduğu programı şöyle özetliyor: "Tek kadınla evlenmek, fesi kaldırmak, devlet hizmetinde bulunan herkese yerli malı giydirmek, kadınların kıyafetlerini serbest bırakmak, görücülük âdetini kaldırmak, tekkeleri kaldırmak, medreselerin yerine Fransız modeli kolejler açmak, Yenicami önündeki üfürükçülerle mücadele etmek, bâtil itikatları düzeltmek, Osmanlıca üzerinde başka dillerin nüfuzuna mâni olmak, yerli sermaye ve serbest teşebbüsü hâkim kılmak, Avrupa alfabesini ve Avrupa kanunlarını kabul etmek." İşte Avrupacılara göre bütün bunları yaptığımız takdirde hem kalkınacak, hem de Avrupa'nın düşmanlığından kurtulacaktık. Fakat Avrupa kavramı onların kafasında daha çok kendi bildikleri Avrupa memleketleri ve düşünürleri olduğu için, getirdikleri tekliflerde birtakım ahenksizlikler de vardı: İngiliz ve Fransız eğitim sistemlerinin birbirinden farklı oluşu, İngiltere'nin laik olmayışı, İsviçre gibi medenî bir memlekette kadın haklarının kısıtlanması gibi hususlar onlari pek rahatsız etmedi. Fakat programlarına esas olan Avrupa korkusu, onları modernleşmeden ziyade "Avrupa'ya benzeme" üzerinde durmaya zorluyordu. | Erol Güngör, Türk Kültürü ve Milliyetçilik, Yer-Su Yayıncılık, 1. Baskı: Aralık 2019, s. 69.
Sayfa 69 - Yer-Su Yayıncılık, 1. Baskı: Aralık 2019Kitabı okudu
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.