Gönderi

Yalnız burada hayret ettiğim ve çok üzüntü duyduğum bir durum var. Evinde kaldığım insanlar, bana söylediklerine göre Türk ve Müslüman... Lâkin evde ne anne, ne baba, ne de çocuklar, hiç kimse namaz kılmıyor. Yaşayışları ve aşırı derecedeki açık-saçık kıyafetleri ile ecnebi ailesinden farksız bir görünüşleri var. Bazen gündüzleri sosyetik bayanlar köşkte toplanıyor, bazen de geceleri erkekli-kadınlı toplantılar tertip edilerek 'poker' yani kumar oynuyorlar, yemeklerde su yerine içki içiyorlar. Hâlbuki benim öğrendiğime göre İslâm dini bunları -kumarı ve içkiyi- kesinlikle haram etmiştir. Bütün bunlar gözlerimin önünde cereyan ederken ben her şeye rağmen bana ayrılan odamda sessizce namazımı kılıyor ve her namazımın sonunda, hakikatte İslâm oldukları halde, madam ve matmazellere, mösyölere benzeyen hareketleriyle birer Hristiyan'dan farksız bir yaşayış içinde bulunan bu insanlara da hidâyet yolunu göstermesi için Allah'a bütün kalbimle dualar ediyorum. Fakat bilhassa evin hanımı benim başımın örtülü oluşuna, kıyafetimin mazbutluğuna ve namaz kılışıma hayret etmekle beraber son derece kızmakta da... Bir kaç kere beni karşısına alıp, hele hele İngiliz bir mürebbiyenin böyle mahalle kadınları gibi örtülü olmasının ve softalar gibi namaz kılmasının çok garip olduğunu, bunlardan kısa zamanda vazgeçeceğimi ümit ettiğini söyledi ve namazlarımı kontrol etmeye başladı. Burada çok sıkılıyorum Şûle Hanım. Türkiye'de, bir Müslüman ülkesinde kendi dininin icabı ve emirleri ile âdeta alay eden, onları küçümseyen böyle ailelerin nasıl var olabildiğini düşünüyor, düşünüyor ve pek çok üzülüyorum.
·
90 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.