Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

142 syf.
·
Puan vermedi
Dikkat! Melankoli!
Düşünülmüş bir inceleme yapmak değil de bir şeyler söylemek istiyorum: … Okumak için kaydettiğim kitaplar yerine önüme çıkan kayıtsız kitapları değerlendirişimin hüsranlı hikayelerinden birini yazacağım şimdi. İstediğim neşeli, gülümsetici bir şeydi fakat tam tersi bir seçim yapmışım. Belki o sebeple kitabı okurken normal düzeyde olabilecek miktardan daha çok bunaldım. Öncelikle psikoloji camiası için incelenebilir bir eser olduğunu belirtmek istiyorum. Bunun yanında depresif, platonik aşık, mutsuz, hayattan aradığı cevabı henüz alamamış vb. kimselerin bu kitaptan uzak durmasını tavsiye ediyorum. Neredeyse her cümlesinde acılarını barındıran iki şahıs tarafından dile gelen cümleleri içeriyor kitap. Kısa bölümlerin birleşmiş hali. Mektup gibi, birbirine anlatmışlar düşüncelerini diyelim. Fakat mektupları okurken bazen kim konuşuyor diyorsunuz; sanırım kitabın adındaki gizem, okurken kişiyi şizofrenik bir moda sürükleme potansiyelini de gizliyor içinde. İçinde bazen tek bir kişi konuşuyor gibi hissettim… Aşk diyemem konusuna. Desem desem
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi
‘ndeki Kemal’in saplantılı duygusu gibi (Aksini iddia eden varsa çıksın karşıma!) normal olmayan bir ilişkiden söz edebilirim. Esasında bir kadın ve bir adam var imajı çiziyor ama öte yandan şu şizofrenik sancılar modu farklı düşündürüyor. Kendimi farklı düşünmeye de zorlamış olabilirim, kitabın şizofreni süsünü ilgi çekici hale getirme adına. :D Sanki bazen kimin konuştuğunu kaçıracakmışsınız, karıştıracakmışsınız gibi… İkisi de birbirinden depresif, umutsuz kişiler olarak gözleniyor. Bazen ikisi tek kişi olmuş da yazar benimle alay ediyor bile diyebilirsiniz okurken. Aman Allah’ım! :D Hani şizofreni olmayanı oldurur ya, bunlardan biri de aslında yokmuş da, var izlenimi uyanıyormuş okuyucuda; gibi. Aralıklarla yazar kendisinin ürettiği iki kişiyi konuşturuyor, nasıl daha zorlarım diye düşünüyor ve onların karakterlerini, ruh hallerini deneyimliyor gibi hissetmekten kendimi alamadım. Şizofrenik Aşka Mektup adı bence sadece karakterlerin yaşadıkları benlik karmaşasına dayanmıyor. Ortada baş ağrıtan bir şeyler olduğu gerçek. Benim ruhum şu an bu okumaya müsait olmadığından ikinci tur bir okuma yapmam gerektiğini not aldım. Sadist mi, mazoşist mi, kimlik bozukluğu durumu mu, şizofreni mi… Dedim ya, psikoloji camiası bu kitaba el atmalı bence.
Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi
Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi
‘ni okurken bitmek bilmeyen betimlemeler nasıl beni yormuşsa, bu kitabın bitmek bilmeyen bunalım ve edebiyatı birleştiren cümleleri de beni o kadar yordu.
Aylak Adam
Aylak Adam
Bay C’den daha umutsuz vaka olan, kitapta bahsi geçen karakterler, işi bence psikolojik destek almaya noktasına kadar getirdi. Bu kitapta iki şahıs olduğuna inanmakta zorlanıyor ve artırıyorum, bu bir şizofrenin tek kişilik dünyası mıdır? “Birbirinden nefret eden ve birbirinin varlığına tahammül edemeyen bu iki benlikle yalnız kaldığımda, çıldıracak gibi oluyor, ağır ağır ruhumu öldürüyorum.” “Yalnızım…” “Yalnızsınız…” “Öyle çaresizim ki, yalnızlığınıza çare olamadığım için.” “Ama öyle büyüktü ki sevgiye duyduğum özlem, bu yüzden ne zaman durmam gerektiğini bir türlü anlayamadım.” “Biliyor musun, sen benim o çok eski halimsin.” “Sende kendimi özlüyorum en çok. … o tepeden tırnağa, sevgiye inanan kendimi özlüyorum.” Gibi her türlü şizofreniye bağlanacak delil bulabilirim. Böyle okuması daha keyifli oldu bana kalırsa. :)) … Ama bir pozitif not barındırıyor içinde, onu sizinle paylaşmak isterim: “Hayata yalnızca bir sevgilinin kalbinden tutunursan eğer ve o kalp kalbini terk ederse, geriye kalan hiçliğin içinde sonsuza dek düşersin.” Şimdilik kitaptan alınacak mesajı; kendinize çeşitli hayat tutamakları bulmalısınız, tıpkı otobüslerdeki gibi; diyerek özetliyorum. Birine uzak kalırsanız, diğeri sizi ayakta tutsun diye. Bu da sağlam inşa edilmiş bir karakter ve benlik duygusu ihtiyacı doğuruyor ki bunlar da hayatın olmazsa olmazları. … Sonuç olarak şu an bunu okuduğuma pişmanım ama olmuşla ölmüşe çare yok, bilirsiniz. Son olarak psikoloji camiasına çağrımı yenilemek isterim. Psikoloji camiası ile bu kitabı yeniden okumak ve değerlendirmek isterim. Anlatımı karmaşıklaştırdıysam kusuruma bakılmasın, üzerinden geçecek enerjim yok idi. Sağlıcakla…
Şizofren Aşka Mektup
Şizofren Aşka MektupCezmi Ersöz · Alfa Yayıncılık · 20142,272 okunma
·
781 görüntüleme
meltem okurunun profil resmi
Öyle görünüyor ki: Bu ve bunun gibi metinleri, okuyarak beğenenleri veya okuyarak beğenmeyenleri ayakta alkışlacacağım.
meltem okurunun profil resmi
Çağrım meyvelerini verecek, hadi bakalım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.