Hani çocukken bitmesin diye yavaş yavaş tadını çıkararak yediğin çikolatalar vardır ya, işte bu kitabı da onun gibi yavaş yavaş, hissederek okudum. Çünkü bütün kötülüklere rağmen "sevgi"nin romanıydı Shuggie Bain.
1980'lerin Glasgow'unda geçer olaylar. Agnes Bain üç çocuk annesi alkolik bir kadındır. Catherine, Leek ve Shuggie adında üç çocuğu vardır. Yaşamda aradığını bulamayan,hayallerini gerceklestiremeyen Agnes umudu şişelerde aramaktadır. Ama kuyruğu da hep dik tutar. Güzelliğinden, bakımından, giyiminden,evinin temizliginden asla ödün vermez. Bu da bir nevi disariya karsi savunma mekanizmadir aslinda. Alkolün pisliğini böyle temizler. Birkaç kez bırakmayı dener ama başaramaz.
Yaşadıkları madenci kasabasında sosyal yaşam hiç hayal ettiği gibi değildir. Komşularının olumsuz bakislari ,dedikodular hiç bitmez. Yardim paraları ile geçinmeye çalışırlar. Işte burada en büyük sorumluluk 6 yaşındaki Shuggie'dedir. Büyük abla daha önce evlenerek evden ve anneden uzaklasmistir. O kadar uzak ki Afrika'ya girmiştir. Büyük abi Leek ise kendi dünyasında yaşamaktadır. Sanat okulunda okuma hayalleri kurar ancak inşaatta çalışmak zorundadır. Dolayısıyla annenin bakımı gibi büyük bir sorumluluk küçük Shuggie 'nin omuzlarına kalır. O da bu görevi büyük bir özveri ve sevgiyle yerine getirir. Öyle ki insanın gözü doluyor bu sevginin karşısında. 80'ler neoliberalizminin
Insanları iyice bireysellestirdigi ,bencil davranmaya ittiği bir ortamda bu sevgi çölde bir vaha gibidir.
Şimdi burada sorulması gereken soru şu?
BABA nerede?
YOK.
Çünkü bencil,sorumsuz biridir. Cok güzel olan Agnes'in yok olusunu büyük bir keyifle izleyen silik bir karakterdir.
Kendi mutsuzlugunu başkaları üzerinde gidermeye çalışan biridir. Ickiyi bıraktığı bir dönem Agnes'i merak edip bunu nasil basardigini merak edip görmeye gelecek kadar kötü biri.
Romandaki bütün karakter ile bağ kurabilirsin. Baba hariç. Büyük çocukların bırakıp gitmesi,Agnes'in içine düştüğü durum,anneannenin yaşadıkları...hepsini anlayabiliyorsunuz ama babanın anlaşılacak hicbir tarafı yok. Safi bencillik. Safi kötülük.
Aynı zamanda querr bir birey olan Shuggie bir yandan da kendindeki farklilikla mucadele eder. Okulda akran zorbaligina maruz kalir. Yazar bunlardan tali konular olarak bahseder. Asıl Agnes ve sevgi dolu Shuggie'nin hikayesini anlatır.
Çeviri de çok başarılı. Iskoç sokak dilini ,ağız farklılıklarını çok güzel çevirmiş 
Duygu Akın
On yılda yazılan ve ilk romanıyla Booker Ödülünü alan bu yazarı ve kitabını şiddetle tavsiye ederim.
·
142 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.