Gönderi

Nûr Sûresi, 35. Âyet
Allah göklerin ve yerin nûrudur. Onun nurunun misali, içinde kandil bulunan bir kandilliktir. Kandil bir cam içindedir, cam inciyi andıran bir yıldızdır; (bu kandil) doğuya da batıya da ait olmayan, yağı neredeyse ateş dokunmasa bile ışık veren mübarek bir zeytin ağacından yakılır. Nûr üstüne nûr. Allah nûruna dilediğini kavuşturur. Allah insanlar için misaller veriyor, Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir. [Allah'ın "göklerin ve yerin nûru" olması ile ilgili yorumlar içinde bize göre en uygun olan ikisi şunlardır: 1. Kur'an ve Peygamber'i de ihtiva eden ilâhî hidayet. 34. âyette Allah'ın apaçık âyetlerinden söz edildikten sonra bu benzetmenin yapılmış olması bu yorumu desteklemektedir. 2. Allah'ın varlığı. Çünkü O'nun varlığı zorunludur, ezeli ve ebedidir, her şey O'na râcidir, her şeyi dilediği an var eden de yok eden de O'dur. O olmasaydı yaratılmışlar olmazdı, O'nun her an yaratması olmasaydı hiçbir şeyin iğreti varlığı devam ve zuhur etmezdi.]
Sayfa 353
·
310 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.