Gönderi

Yunus'un tek gayesi sevmek,mesleği ise birleştirmek
Yunus, "derdim vardır inilerim" diyor, "İnsan bir türlü dünyaya alışamayan, bu şartlarla uyuşamayan, ona daima yabancı, dertli bir dolaptır. İnleyen bir dolaptır. İnsan ve şair bir dertli dolaptır. Dolabın iniltisi de şiir.”" sözleriyle onun sırrını açıyor Karakoç. Yunus, "Başları ucunda hece taşları / ne söylerler ne bir haber verirler" diyor, "Büyük sanatçılar, gerçeğin üzerine eğilir ve onu, aslıyla bulmaya çalışır. O, yavaş yavaş keşfedilir. Parça parça. Yunus da böyle. Ölüm sırrı aranırken, eşya bile susar ve merhametsizdir?" sözleriyle yine onun sırrını açıyor Karakoç. Yunus, "Süleyman kuş dili bilir dediler / Süleyman var Süleyman'dan içerû" diyor, "Aslında hilkat sırrı bir kuş dilidir ve kuşlar, balıklar, Süleyman içinde Süleymandırlar. Ve eşya, iç içe açılan kırk kapı gibidir, iç içe açılan Süleymanlardır. Ve Yunus'un şiiri, eşyadan ve akıştan Süleymanlar devşirir" sözleriyle yine ve yine onun sırrını açıyor Karakoç. Böylece aslında bizlere, okullarda okutulması, ailelerde konuşulması, dostluklarda çözülmesi gereken sır dolu bir kitap emanet etmiş oluyor. Bir nasihat olarak, bir kuvvet olarak okunmalı. Hepimize yakıt olmalı. Çünkü Yunus'un tek gayreti sevmek, en büyük mesleğiyse birleştirmek...
Sayfa 362Kitabı okudu
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.