Gönderi

Karşı Tarafın Sorunu Olduğunda Sorular İletişimi Engeller
Soru sorma yöntemini kullanmanın nesi yanlış? Profesyonel yardım sağlayanlar, karşı tarafın sorunu olduğunda, soru sorma ve sorgulamanın çoğunlukla iletişime engel veya iletişimi durdurucu işlevi olduğunu görmüşlerdir. Bunun neden böyle olduğu anlaşılırdır, çünkü öncelikle insanlar başkalarıyla paylaşmaya henüz hazır olmadıkları duygularının başkaları tarafından derinlemesine incelendiğini hissettiklerinde hoşnut olmazlar. Kendi özel iç dünyaları işgal edildiğinde, insanlar çoğunlukla içlerine kapanarak savunmaya geçerler. İkincisi, çoğu zaman olduğu gibi sorular ilgisiz olduğunda veya hedefe yönelik olmadığında raydan çıkartıcı olabilir. Amaçsız sorular soruyor gibi görünen bir kişiyle düşüncelerinizi ne kadar paylaşabilirsiniz? Soruyu soran kişi sürekli tahminlerde bulunacağı için sorularının çoğunluğu hedefe yönelik olmayacaktır ve sorunu olan kişiyi dolambaçlı yollara sokacak ve bir şekilde bir cevap vermesini veya konunun ilgisizliğiyle başa çıkmasını gerektirecektir. ("Hayır, kendimi kötü hissetmemin nedeni bu değil” veya “annemle ve babamla hiçbir ilgisi yok.") Son olarak, soruların birçoğu kişinin anlatabileceği asıl konunun veya hislerinin sınırlarını ciddi şekilde daraltabilir. Bir düşünce anketçisi bir keresinde "Bir insana bir soru sorduğunuzda bir yanıt alabilirsiniz, ancak muhtemelen ondan alabileceğiniz tek şey budur” demiştir. Demek istediğim, sorular bir insanın açılmasını veya sohbeti istedikleri yere ulaştırmalarını her zaman sağlamaz. Aksine konuşanın alanını soruya verilen cevapla sınırlı tutar ve çoğu zaman bu soru hedefe yönelik değildir.
Sayfa 71-72
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.