Yazara ve kitaba dair hiçbir şey duymadan başladım okumaya, bu kadar etkileyeceğini ummamıştım. İnsanları genel geçer kurallar o kadar sınırlıyor ki farklı düşünen hep saklanmak ve sakınmak zorunda kalıyor. Bir örnek düşünceler, kıyafetler, eşyalar, yaşam şekilleri hatta yüzler, kaşlar, saçlar. Farklı olana dönüp dönüp bakmalar. Toplumda onu dışlama, çevresinde bulunmasından rahatsız olma sonucunda ötekileştirilen binlerce insan. Ve "Ayneeen kanka" diyen milyonlar. Zıtlıkların hakim olduğu bir eser bu. Faşizm karşısında hümanizm, din karşısında tanritanımazlık, beyazlar karşısında zenciler. Gençliğin militarist ve faşist yetiştirilmesi ile doğabilecek sonuçları ilk başta görebilmiş bir yazar var karşımızda. Avusturya- Macaristan sınırlarında bulunan bir Hırvat şehrinde doğan yazar Nazi Almanya'sının yetiştirdiği ahlaki çöküntü içindeki faşist gençleri ele alıyor. 1937'de yayımlanan roman sanki 2. Dünya Savaşının uyarıcısı gibi. 15 yaş civarı bir grup genç, faşizan fikirlere sahipse ve siz bir öğretmen olarak zencileri insan yerine koyarsanız neler olur? Bu konuda bir yığın film ve kitap var, " Sineklerin Tanrısı" ndan daha çok beğendim aslında bu kitabı. Sona doğru polisiye gibi ilerliyor görünse de aslında din ve dinsizlik çatışması daha ön planda . "Dünyadaki en korkunç şey Tanrıdır " diyen rahip haklı mı, Tanrı'nın eli kimlere uzanıyor, Tanrı adil mi? gibi sorularin cevabını öğretmen anlatıcıyla sorguluyor, inanç, inançsızlık arasında gidip geliyorsunuz. Aynı zamanda iftira ,yalan, çocuk yetiştirme konularını da düşündüren bir kitap. Yazarın 37 gibi çok genç yaşta ölmeden 1 yıl önce yazdığı kitap iki saatte okunacak ama bolca tartışılacak türde.

Tanrısız GençlikÖdön Von Horvath · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20213,160 okunma

·

50 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Huriye Özkan