Öne Çıkan Yorum
Kitabı okumadan da okumuş gibi olduk. Emeğiniz için teşekkür ediyorum. Çok başarılı bir inceleme.
Aslında dün okuduğumda yorum yazmaya çekinmiştim (artık nasıl nutkum tutulduysa). Şimdi karşıma çıkınca tekrar okudum. Okuduğum en iyi inceleme olduğunu itiraf etmeliyim, elinize sağlık.
[ İris bu incelemeyi okusa her yere gökkuşakları atardı, hatta Amphion ve Zethus Thebai'yi yeniden kurarlardı. (: ]
Düşüncelerin için teşekkür ederim. Yalnız Thebai yeniden kurulmasın, yazgısı acı yüklü :)
Akhilleus Destanı.
İncelemeyi ikinci kez okudum ve yoruma hazırım. Öncelikle altın elma değil portakal fikrinden bahsetmek isterim. Azra Erhat'tan elbette, ona göre Grekler portkalla tanışmıyordu henüz, karşılaştıkları bu meyveye altın elma adını vermişlerdi, bence olabilir. Diğer taraftan rengi altınla özdeşleştirmek bu egzotik meyveye verilen değeri gösteriyor belki de.
Miss Olympos :) Paris ergenliğin doğduğunda olmasaydı belki Asya ve Avrupa'nın hakimi olmayı isterdi bu istek Agamemnon'un isteği olarak önümüze seriliyor yeniden. Helene yüzünden demeyip tuncun keşfine, ekonomik sebeplere değindiğin için kutlarım.
Paris'in Kehanet Çocuğu oluşuna değinmemişsin galiba önemli bir nokta aslında. Zenginlik, güç, savaç stratejilerinden öte bir kader inancı var İlyada'da. Troya'nın düşeceğini de Akhilleus'un öleceğini de önceden biliyoruz.
Akhilleus konusunda daha evvel yaptığın yorumu hatırlıyorum, tek kabul etmediğim tırnaklı cümledeki duygusuz tanımı. Aksine Akhilleus duyguları ile hareket eder ve eylemlerinin ölçüsü yoktur.
Kadın meselesinde eklediğin öykü nereden? Galiba okumadım daha önce ya da atladım.
Bu platformda yalnız mitoloji değil yaptığın hemen her incelemede yetkinliğinle diğerlerinden seçiliyorsun. Ama İlyada büyük gol oldu. Önce kaydettim, sonra hızla okudum ve günü inceleme ile bitirmeye karar verdim. Elimde olsa incelemeni en üste taşırdım ama burada işler başka türlü ilerliyor. Herkes okumalı bu incelemeyi nefis tek kelimeyle! Emeğine sağlık.
Evet biliyorum portakal meselesini. Yasak elma, altın elma, yasak nar :)) Koca koca ulusların kişilerin kaderini belirlemiş.
Aslında biraz daha ekonomik sebeplerle bağlamak istedim ama pek argüman bulamadım bu konuda. İnsan kaç yaşında olursa olsun aşkın cazibesinden vazgeçemiyor sanırım. Ama mantıklı olan Paris'in Athena ve Hera'nın isteklerinden birini kabul etmesi olurdu kaderine karşı çıkması için. Ama aşk işte. Eros'un okları ıskalamaz :)
Evet, Paris'i ekstra açmadım. Pek vaktim de olmadı. Eserin biraz daha kader boyutuna, Akhileus ve Odysesus'tan akılcılığın ilerleyişini de katmak istedim yani bu logos dedikleri şeyden ama pek sağlam bir görüş çıkaramadım. artık ikinci kez okursam bu konuda yazabilirim.
Akhilleus konusundaki duygusuz eleştirini kabul ediyorum paragrafın anlam bütünlüğünü bozmamak adına Azra erhat'tan olduğu gibi aldım.
Kadın hakkındaki öykü muhtemelen orjinalinden çevrilmiş. kaynakçadan vereyim bilgisini LEFKOWITZ, Mary and FANT, Maureen B. (2005), Women’s Life In Greece&Rome, The Johns Hopkins University Press, Baltimore. s.25-27).
Güzel düşüncelerin için teşekkür ediyoeum. Aslında teşekkürü okuma grubunda bu konuları açan okurlara yapmamız gerekiyor. En büyük pay onların. :)
2 sonraki yanıtı göster
Elinize sağlık.. Çok yararlı bir inceleme olmuş
Kitabı okumasak da olur gibi 🥰🥰, elinize sağlık
Teşekkür ederim. :) Yine okunsun kitap
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.